30 Haziran 2012 Cumartesi

Çorap Söküğü 02


Sabah olup mahkeme heyeti toplanmaya başlayınca, tepkiler de peşpeşe gelir.

Gelen ilk kişi üst yönetim odasında açılmış konuya yazar ve Andersen için "yağlı urgan" önerir. Mr.Yer6'nın otopsi istemini "komplo teorisi" olarak değerlendirmekte, "önce asalım sonra kendi aramızda yargılarız," mealinde konuşmaktadır!

Mr.Yer6 devreye girer ve "Adminler hüküm verene kadar diğer tüm yöneticilerin yapacağı ban eylemini geri alacağını" söyler...

İkinci kişi, forumun son birkaç gününün kendinde yarattığı "akıl tutulması"ndan bahseder. Heidi'nin durumuna üzülmüştür ama bu noktaya gelinmesinde başkalarının da sorumluluğu olduğunu kibar bir dille ifade etmektedir.

Üçüncü kişi, "asmadan önce hesap sormak, yargılamak" gereğini vurgular. O da "bu raddeye nasıl gelindiğini" anlayamamıştır.

Dördüncü kişi, soruşturma mevkiinde biridir ve Mr.Yer6 gibi o da öncelikle Andersen ile iletişime geçmeye çalışmıştır. Ancak Mr.Yer6'nın imzayı yönetimden birinin değiştirmiş olabileceğine dair söylemine "sanmam," diyerek katılmadığını gösterir. Andersen'in VİPliğini yanıt gelene kadar aldığını ve imzayı sildiğini ilan eder. (Benim aklımda gece saatlerinde Savataged tarafından silinmiş gibi kalmış, hernedense...)

Şu ana kadar gelişmeler Mr.Yer6'nın tahmin ettiği gibi gitmemektedir. Garip bir biçimde sanki "sağduyu" ağır basmaktadır... Sağduyunun ağır bastığı her yerde bir sol kroşeye ihtiyaç vardır ve o da gelmekte gecikmez!


  
Nasıl ama? Can alıcı noktalara harika darbeler indiriyor değil mi? Hele hayatının en acı deneyimlerinden birini dün gece yaşayan Heidi'yi bir baba şefkatiyle sarıp nasıl da teselli ediyor, hassas sözcükler seçerek... 

Efenim? Duyamadım...
Teselli meselli yok mu?
Amorti bile mi yok?
Aaa, öyle miymiş gerçekten?
Bakiiim...
Hakkatten valla, yalancıktan bir "geçmiş olsun" bile yok!
E vardır bi bildiği, canım...
Teselliye gerek yoktur belki.
Belki de büyük ikramiye vardır mesajında...

Hernekadar geceden kalma, kafa patlatmaktan bitap halde olsa da artık alıngaçlarını tam güç çalıştırmak zorunda olduğunun farkındadır Mr.Yer6. Oklitus'un mesajını didik didik ederek okur.

Bu mesajda "kim" sorusuna verilen birden fazla "haklısın" yanıtı vardır ve Mr.Yer6 kafasındaki çözümün sağlama işlemini yapmıştır artık!

En iyi savunma saldırıdır felsefesiyle kaleme alınmış bir metin olduğu da hemen belli olmaktadır.

Tam o sırada, şeytan dürter Mr.Yer6'yı... (Yok, o değil, asıl şeytan! :)
İşi kolayca halletsene, der.
Tek bir cümle yazman yeter!
"Andersen benim ve imzamı kim değiştirdiyse onu gözlerinden öpüyorum" de, olsun bitsin!
Savunacağım diye kendini öne sürmedin mi zaten? Şimdi de sür!
Onlar ayıklasın pirincin taşını!
Sonra gider banlarsın Andersen'i. "Kirletilmiş bir mahlasla işim olmaz artık benim," der kılıfına uydurursun.
Bu arada seni "ham yapmak" isteyenler de kaba etlerinin üzerine oturmuş olurlar!

Böyle bir fikre herkes açıktır zaten, "Mr.Yer6 niye savunuyor ki bu adamı?" sorusuna pek çok kişi "kendisi olmasın sakın," karşılığını vermektedirler muhtemelen.... Kimse üzerine düşünmez bile!


Güzel olurdu doğrusu!
Hem güzel olurdu, hem kolay!
Ama Mr.Yer6'nın amacına uygun düşmezdi bu "şipşak" çözüm!

Tek fire ile forumun "bütün halinde" kalmasını sağlamaya karar vermemiş miydi? O kararlılıkla uzun, zahmetli, sonucu alması zamana yayılacak, ama bu süre içinde Çizgiliforum'un savunma hamleleri gerçekleştirebileceği bir çözüm üzerine kafa patlatmamış mıydı tüm gece?

Şeytana uysa, üst yönetim odasında olup da gönlü yeni oluşuma kaymış, imza değiştirme ahlaksızlığına bulaşmış olabileceği zannı üzerinde yoğunlaşan herkes "şıpın işi" kopardı forumdan... Çizgiliforum'dan oluk oluk kan nakledilirdi yeni oluşuma... "Suyunun suyu" akar, herşeyi herkesi önüne katardı.

Ama yine de bomba gibi fikirdi doğrusu... Hele, Andersen'in üst yönetimdeki gerçek kimliği nasıl da şaşar kalırdı. Ortaya çıkıp "kimin kimliğini kimin elinden alıyorsun" da diyemezdi. Nasıl açıklasın ki imza değişimini?..  Ya da sessiz kalışını. İmza değişimine alet olan veya susarak ortamı sinsice gözleyen yönetici fena bir ders almış olurdu..

Bomba gibi fikirdi, ama bombanın patlayacağı yer patlamasını hiç istemediği yerdi Mr.Yer6'nın. Zaten günlerdir bomba manyağı olmuştu forum. Fitili Oklitus tarafından döşenmiş cortlist bir barut fıçısı olarak forumun orta yerine konmuş, bomba ekiplerinin müdahalesine izin vermeyen TimurKhan tarafından aniden patlatılıvermişti. Ardından 25Temmuz molotof kokteyli atmıştı üst yönetim odasına, yeni oluşum fikriyle... Sonra Kutuge ortaya çıkmış, VİPlerden yardım isteyen ses bombasını patlatmıştı... Ardından Heidi hassas kurulmuş bir bubi tuzağına basmıştı. Yoksa, Heidi değil miydi tuzağa düşen?! Hem de bunlar sadece üç güne sığmıştı. Bir de bunu kaldıramazdı forum!

Zaten sıtkı sıyrılmıştı artık bu forumdan Mr.Yer6'nın, "tek fire" olarak da kendisini belirlemişti... Asıl planına bağlı kalmaya karar verdi.

Mr.Yer6, şeytan'a "sen kendi pabuclarına bak" deyip yeniden incelemeye başlar Oklitus'un mesajını...

Konuya yazan tüm yöneticiler arasında bir tek Oklitus'un metni Mr.Yer6'yı doğrudan hasım ilan etmektedir ve bir tek Oklitus'un metni savunma temalarına sahiptir!

Daha ilk paragrafında, "burada değildim ki, naaber!" demiştir. Gerçi en önemli kozu ilk elden savurmak ondan beklemediği, pek de akıllıca olmayan bir şeydir, ama madem öyle uygun görmüştür, olsundur...

Henüz kendisine yönelik bir itham yönlendirildiğini diğer üst yöneticiler bilmez bir tek kendisi farketmişken “keşke tüm metni saldırı üzerine kursaymış,” diye düşünür, Mr.Yer6. Zira ilk ve en önemli kozu "ben burada değildim ki, suç üstüme kalsın" savunmasını çökertmek işten bile değildir... Oklitus da bunu biliyordur zaten. "Yine de bu kozu ilk elden kullandığına göre, demek tribünlere oynuyor! E, güzel!"

"Giriş böyleyse gelişme ve sonuç bölümlerinde kim bilir neler var," diyerek devam eder Mr.Yer6!

Diğer bir koz! 
"Oklitus Heidi'ye hakaret edecek ha, hayatta inanmam!" zaten çantada keklik bir düşüncedir, ama Oklitus yine de işini şansa bırakmayıp pekiştirmek istemiştir zihinlerdeki düşünceyi.

Bir konuyu tartarken karşı kefede denk bir ağırlık bulunmasına özen gösteren Mr.Yer6 terazinin diğer kefesine bakar.

Andersen ve onun üzerinden zor duruma sokulmak istenen kişinin başlarının belaya girmesi için Andersen'e nasıl bir hamle yaptırmak gerekir ki? Elbette o imzayı Andersen dışında birisi de değiştirse sorun yaratacak bir metin seçmesi, tam da yapılması gerekendir. "Heidi'ye karşı böyle terbiyesiz bir imza tasarlamam mümkün değil" savı nötralize olur birden. Bu noktada küfür-imzanın neden gece saatlerinde yazıldığı ve olabildiğince az kişinin gözüne ilişmesinin sağlandığı sorusu daha da anlam kazanır, Mr.Yer6 için… İmza sadece yöneticilerin gözüne ilişmiştir, nedense! Adeta Andersen Heidi'yi kollamış, üyelerin onun hakarete uğradığını fark etmemesini sağlamıştır, titiz bir zamanlamayla. 

Öte yandan, Avatar değiştirdiği vaki olan Oklitus, hernedense imza değiştirdiğini "hatırlamamaktadır"... Yine bir "ben yapmadım" savunmasıdır bu, açık olarak.

Bazı insanlar için amacın, araçtan kutsal olduğuna defalarca şahit olan Mr.Yer6, majör kozlarla dolu bu eli incelemeyi sürdürür...

Burası üst yönetim odası değil de briç masası olsa böyle bir el "grand slam yapar, zon bağlar," der, yine de "kontur" atacağı deklarasyonu bekleyecektir Mr.Yer6. :)

Oklitus şimdi de tüm yöneticileri zan altında bırakmakla itham edip, sosyal ilişkilerine saldırmaktadır Mr.Yer6'nın. E, tamam işte, tribünlere oynadığını saptamıştık daha önce! "Halbuki, sosyal ilişkilere saldıran tutumunun ne anlama geldiğini daha önce kendisine bir vesileyle açıklamıştım, unutmuş olsa gerek" diye düşünür Mr.Yer6 ve "körle yatan şaşı kalkar" diye özetler durumu.

Not: Adrese teslim mesajdır, kimse üzerine alınmasın.

Oklitus'tan önce yazan Süpermod veya Adminlerden herhangi biri "Mr.Yer6 beni de suçluyor" diye düşünmemiştir. Zira Mr.Yer6 kaleme aldığı metne "çaktırmadan" özenmiştir. Süpermodları, hatta Adminleri bile değil, doğruca hariçten Adminlik okuyanı şüpheli gibi göstermiştir. Bir bildiği var elbet! :)

Hani bu savı Heidi dile getirmiş olsa, evet, "içimizden biri" deyip şüphelerimizi paylaştık onunla! Ama Oklitus bu! Allaalla! :)

Oklitus'un tüm yöneticilerin zan altında bırakıldığına dair çıkışını stratejik bir hamle olarak değerlendirir Mr.Yer6. Nedense dört isim zikretmiş, Kolibri, Harunaybal, Kutuge ve Heidi'ye gönderme yapmıştır. Bunlar ilgili konuya yazan isimlerdir. Bir ismi zikretmemiş, zira o isim, "yağlı urgan" önerisini getiren, yani tam da beklenilen tutumu sergileyen ilk kişidir... Diğer isimler ise konuya yazma sıralarıyla kaleme alınmışlardır Oklitus tarafından. Bu yöneticiler "ortada" bir görünüm veren, "asmadan önce sorgulayalım" diyenlerdir... Özetle  "Mr.Yer6 sizi de suçluyor, neden halen istediğim noktaya gelmiyorsunuz?" mu demektedir Oklitus?..

"Yahu bari araya bir kaç isim daha kat, maksadın kör göze parmak gibi okunmasın," diye düşünür Mr.Yer6.

Dördüncü koz!
Mr.Yer6'yı ahlaka mugayyir sözcükler kullanmakla itham ediyordur Oklitus!.
İşte mihenk noktası!

Not: Oklitus'un mesajının kalan bölümlerini de çözümleyip bu dördüncü koza geri döneceğiz, ama "senin gibi düşünen iki kişi daha olsa cartayı çekmiştik, şirazeyi kaydırmıştık", sözünün bu gün itibariyle ne kadar anlamlı olduğuna da dikkatinizi çekmek isterim!

Hadi devam etmeden önce bir de soru soralım. :)

Soru:
Sizce Oklitus Heidi'ye gönderilen özel mesajın içeriğindeki hakarete neden takıldı?
•    Andersen'i kazanmak istiyor
•    Hakaret Andersen'e gitmiyor ki
•    Andersen burada ve VİP kalır
•    Mr.Yer6'nın ağzı çok bozuk
•    Yandım anam!


Son iki hamlesi de ilginçitir Oklitus'un!

Mr.Yer6'ya "bizi rahat bırak" demektedir. Net bir biçimde rahatsızlığını dile getirmekte, geçmişte hazmetmekte zorlandığı unsurları da sokuşturarak Mr.Yer6’yı “öteki” ilan etmektedir yine…
E, adam zaten ilgili konuya yazmış, "Çizgiliforum'da bulunmak için sebebim kalmadı, bu mesele nasıl sonuçlanırsa sonuçlansın, ayrılıyorum" demiş... Heidi’ye bir geçmiş olsun demeyi bile ihmal ettiren bu telaş niyedir acaba?.. Belki de Mr.Yer6'nın konuyu sürükleyeceği yerden ürkmüştür, çabucak gitsin istiyordur, kim bilir…

Ve  sonuncusu: "Andersen kazanılabilir, sorun Mr.Yer6".

Niye ki? Daha düne kadar Andersen'i yemek için bu kadar iştahlı görünenler karınlarını başka bir şeyle mi doyurmaya niyetlenmişlerdir?

Heidi'ye yapılan hakaret Oklitus için hiç önemli değil de Mr.Yer6'nın ahlaka mugayyir bulduğu sözleri daha mı ciddi? Andersen'in hakaretinden Heidi'nin gocunması için hiç bir neden yok da, Mr.Yer6'nın sözleri daha mı incitici? Yoksa Andersen başından beri göstermelik bir hedefti de Oklitus şimdi mi sadede geliyor?.. Oyun kurucu olarak kullandıkları Andersen ismini yitirmek mi istemiyor? İlginç!

Sahi, Andersen'in üst yönetimde birinin yansıması olduğunu düşünüyorduk değil mi? Acaba kim? Düşün düşün, nasıl çıkacaz bu işin içinden? :)

Hedefte Andersen'in değil de Mr.Yer6'nın bulunduğunun net özetidir Oklitus'un mesajı. Heidi’nin de her zamanki gibi kanka konumunda olduğunu düşünmemek için neden de yoktur...

Mr.Yer6'nın forumdaki sosyal ilişkilerine saldırılmakta, kronik muhalefet ilan edilen kişi şimdi de istenmeyen kişi mertebesine taşınmakta, Mr.Yer6 ile aralarında itekleye itekleye soruna dönüştürülen Andersen ise kazanılmak istenmektedir... 

Vay canına!
 
Taşlar yerli yerine oturmuştur artık ve Mr.Yer6'nın açık konuşma zamanı gelmiştir! Ya da şöyle diyelim; "açık açık konuşturmak" zamanı...

Devam edecek...
 
Efenim?
"Dördüncü koz" mu dediniz?
Hay allah, az kaldı unutuyorduk...
Bir bölüm sonra, söz!
Araya tam siper filan da almayız!..

10 yorum:

  1. Ağzım açık kaldı sanki mösyö poirot canlanmış dedim okurken poirot olmuş mr.yer6 vay babanın kemiği bu kadar ince olur çizgiliforum işleri işte.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. biraz ballandırayım dedim... okuması kolay olsun... azcık merak, azcık bilmece çözme, azcık psikoloji.. madem "polisiye roman" benzetmesi yapıldı, o tadı bulsun, içinde intihar, cinayet, maktül, katil filan olsun diye..

      yoksa şeytana uymak kolaydı.. :)

      Sil
  2. "adminlerin ya da smodların işini gücünü bırakıp sözümona hassas durumdan yararlanmağa kalkışacak denli aymaz insanlar olduğu..."
    Bu sözü ile oklitus genelleme yapıp kendisini de araya katıştırıyor. Adminler smodlar kafa kafaya veripte bu kurguyu yapmadı ki, "adminlerin ya da smodların işini gücünü bırakıp sözümona hassas durumdan yararlanmağa kalkışacak denli aymaz insanlar olmadığı..." savının arkasına gizlenen birinin bu işleri tasarladığı anlaşılıyor.
    Adminler yapmaz, smodlar yapmaz, admin yetkisine sahip çok kişilikli smodlar yapabilir.
    Yine "andersen kalsın" sözünü tekrarlaması, andersen'in oklitus'un kişiliklerinden biri olma ihtimalini kuvvetlendiriyor. Andersen gitsin diye olayı ateşleyen oklitus, andersen kalsın yer6 gitsin diyen yine oklitus. Bu ne yaman çelişkidir, anne.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. temelde sıkı bir metindir oklitus'unki. üzerinde düşünülmeye değerdir. dışarıdan bakan gözler için akıllıca hamleler içerir, ama muhatabının mr.yer6 olması nedeniyle hangi hamlelerin kolayca boşa çıkarılacağını bilen oklitus'un bile bile bu hamleleri yapması "ortada" bir görünüm veren yöneticileri kendi tarafına çekme çabasıdır elbette. ve elbette kalabalıktan da güç alarak mr.yer6'nın üstüne yürüme çabasıdır. dilerseniz mealen sizin dediğiniz gibi; "onları kendine siper etmek" olarak da değerlendirilebilir..

      Sil
  3. "Tanrının Kırbacı Atilla" ise, Tanrının Tokadı Sayın Mr.Yer6'dır. Şeytana pabuç nasıl ters giydirilir, adım adım göstermektedir bizlere.

    Cin olmadan adam çarpmağa kalkan şeytancıkların, kimi toparlanamadı, kimileri eski, yeni forumlara dağıldı gitti. Oysa Sayın Yer6 dağılmasın diye ne çileler çekmişti. Takdir-i İlahi işte.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. estafurlah! :) kimseyi tokatlamak gibi bir niyet ile çıkmadık yola.. tokat varsa da bu nefsi müdafadır ancak ve hançere karşı pek etkili bir korunma yöntemi değildir, malum.

      Sil
  4. "sayın mr.yer6"
    "çok sayın mr.yer6"
    "değerli arkadaşımız mr.yer6"

    Fevkaladenin fevkinin de fevkinde bir hitab şekli... :))

    Biraz gergin gördüm Oklitus'u, mr.yer6 adını her andığında, kademeli olarak katmer katmer geriliyor sanki... :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. sayın = tartışma moduna geçtik, demek oluyordu genelde..

      Sil
  5. andersen'e bir mesaj ile bu iş halledilebilirdi.
    eğer andersen, fake üye ise bir e-posta kontrol ve ip kontrol ile çözülebilirdi.

    heidi-oklitus ikizliği ise daha acayip bir durum.
    zira iki kişi bu denli anlaşıyorsa; ya akrabadır yada evlidir.
    ikiside değilse birbirinin fake hesabıdır.

    ama sonuç itibariyle ÇF çözüldü ve dağıldı.
    şu an ne andersen var ne de diğerleri.

    keşke bu olaylara hiç girmeseydiniz yer6
    bıraksaydınız, andersen atılsaydı.
    forumun ''viplerden ekonomik destek'' projesine destek verseydiniz.
    gidenler gitseydi, kalan sağlar forumun olsaydı.
    zaten 25temmuz, oklitus, heidi gidiciydi. ayrılacaklarını söylemişlerdi.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. tipsiz and tırıks'ta e-mail meselesinin nasıl atlatılabileceğini yazmıştım.. o kolay.. ip daha da kolay.. modemi aç kapa... prof takılayım dersen, tunnel türü bir yazılım meseleyi çözer..

      heidi ve oklitus gerçek kişier, o konuda şüphe yok.. bazen ortak çıkarlara yönelmek akrabalık veya evlilik gibi şeylere gerek bırakmadan da kuvetli bir bağ kurulmasına sebep oluyor..

      olaylara dahil olmamak, söz konusu değildi mr.yer6 için. üzerine kurulmuş bir tezgaha dahil edilmesi için tek bilinmesi gereken nelere karşı hassasiyeti olduydu. o hassasiyet üzerine oyun oynamaya başlarsanız, eninde sonunda dahil olur göze kestirilen insan, hele ki oyun kuruculardan bu tür belaltı hamlelerin kendine karşı yönlendirileceğini hayal bile etmiyorsa. yani kimbilir bu noktaya getirene kadar kaç hamle daha yapılmıştır da farketmemiştir mr.yer6..

      viplerden ekonomik destek kararı mr.yer6'nın dahil olmadığı bir toplantıda alınmıştı. onun desteğiyle filan alakalı bir durum yoktu. konu, sadece yönetsel tutumların değişmek durumunda kalacağı, adaletli davranmak zaten zorken daha da güçleşeceği çerçevesinde ele alındı mr.yer6 tarafından. yoksa kendine düşeni yapmak, maddi katkı sağlamak hiç sorun değildi..

      sonuçta "olan ile ölenin önüne geçilmez." zaten "olan" kendi içinde mükemmeldir. tamamlanmıştır. başka türlü olamadığı için o şekilde gerçekleşmiştir. kafaya takmaya gerek yok pek.. mesele ders çıkarmakta... vipcortist te ona hizmet etsin bari..

      Sil