30 Haziran 2012 Cumartesi

Çorap Söküğü 02


Sabah olup mahkeme heyeti toplanmaya başlayınca, tepkiler de peşpeşe gelir.

Gelen ilk kişi üst yönetim odasında açılmış konuya yazar ve Andersen için "yağlı urgan" önerir. Mr.Yer6'nın otopsi istemini "komplo teorisi" olarak değerlendirmekte, "önce asalım sonra kendi aramızda yargılarız," mealinde konuşmaktadır!

Mr.Yer6 devreye girer ve "Adminler hüküm verene kadar diğer tüm yöneticilerin yapacağı ban eylemini geri alacağını" söyler...

İkinci kişi, forumun son birkaç gününün kendinde yarattığı "akıl tutulması"ndan bahseder. Heidi'nin durumuna üzülmüştür ama bu noktaya gelinmesinde başkalarının da sorumluluğu olduğunu kibar bir dille ifade etmektedir.

Üçüncü kişi, "asmadan önce hesap sormak, yargılamak" gereğini vurgular. O da "bu raddeye nasıl gelindiğini" anlayamamıştır.

Dördüncü kişi, soruşturma mevkiinde biridir ve Mr.Yer6 gibi o da öncelikle Andersen ile iletişime geçmeye çalışmıştır. Ancak Mr.Yer6'nın imzayı yönetimden birinin değiştirmiş olabileceğine dair söylemine "sanmam," diyerek katılmadığını gösterir. Andersen'in VİPliğini yanıt gelene kadar aldığını ve imzayı sildiğini ilan eder. (Benim aklımda gece saatlerinde Savataged tarafından silinmiş gibi kalmış, hernedense...)

Şu ana kadar gelişmeler Mr.Yer6'nın tahmin ettiği gibi gitmemektedir. Garip bir biçimde sanki "sağduyu" ağır basmaktadır... Sağduyunun ağır bastığı her yerde bir sol kroşeye ihtiyaç vardır ve o da gelmekte gecikmez!


  
Nasıl ama? Can alıcı noktalara harika darbeler indiriyor değil mi? Hele hayatının en acı deneyimlerinden birini dün gece yaşayan Heidi'yi bir baba şefkatiyle sarıp nasıl da teselli ediyor, hassas sözcükler seçerek... 

Efenim? Duyamadım...
Teselli meselli yok mu?
Amorti bile mi yok?
Aaa, öyle miymiş gerçekten?
Bakiiim...
Hakkatten valla, yalancıktan bir "geçmiş olsun" bile yok!
E vardır bi bildiği, canım...
Teselliye gerek yoktur belki.
Belki de büyük ikramiye vardır mesajında...

Hernekadar geceden kalma, kafa patlatmaktan bitap halde olsa da artık alıngaçlarını tam güç çalıştırmak zorunda olduğunun farkındadır Mr.Yer6. Oklitus'un mesajını didik didik ederek okur.

Bu mesajda "kim" sorusuna verilen birden fazla "haklısın" yanıtı vardır ve Mr.Yer6 kafasındaki çözümün sağlama işlemini yapmıştır artık!

En iyi savunma saldırıdır felsefesiyle kaleme alınmış bir metin olduğu da hemen belli olmaktadır.

Tam o sırada, şeytan dürter Mr.Yer6'yı... (Yok, o değil, asıl şeytan! :)
İşi kolayca halletsene, der.
Tek bir cümle yazman yeter!
"Andersen benim ve imzamı kim değiştirdiyse onu gözlerinden öpüyorum" de, olsun bitsin!
Savunacağım diye kendini öne sürmedin mi zaten? Şimdi de sür!
Onlar ayıklasın pirincin taşını!
Sonra gider banlarsın Andersen'i. "Kirletilmiş bir mahlasla işim olmaz artık benim," der kılıfına uydurursun.
Bu arada seni "ham yapmak" isteyenler de kaba etlerinin üzerine oturmuş olurlar!

Böyle bir fikre herkes açıktır zaten, "Mr.Yer6 niye savunuyor ki bu adamı?" sorusuna pek çok kişi "kendisi olmasın sakın," karşılığını vermektedirler muhtemelen.... Kimse üzerine düşünmez bile!


Güzel olurdu doğrusu!
Hem güzel olurdu, hem kolay!
Ama Mr.Yer6'nın amacına uygun düşmezdi bu "şipşak" çözüm!

Tek fire ile forumun "bütün halinde" kalmasını sağlamaya karar vermemiş miydi? O kararlılıkla uzun, zahmetli, sonucu alması zamana yayılacak, ama bu süre içinde Çizgiliforum'un savunma hamleleri gerçekleştirebileceği bir çözüm üzerine kafa patlatmamış mıydı tüm gece?

Şeytana uysa, üst yönetim odasında olup da gönlü yeni oluşuma kaymış, imza değiştirme ahlaksızlığına bulaşmış olabileceği zannı üzerinde yoğunlaşan herkes "şıpın işi" kopardı forumdan... Çizgiliforum'dan oluk oluk kan nakledilirdi yeni oluşuma... "Suyunun suyu" akar, herşeyi herkesi önüne katardı.

Ama yine de bomba gibi fikirdi doğrusu... Hele, Andersen'in üst yönetimdeki gerçek kimliği nasıl da şaşar kalırdı. Ortaya çıkıp "kimin kimliğini kimin elinden alıyorsun" da diyemezdi. Nasıl açıklasın ki imza değişimini?..  Ya da sessiz kalışını. İmza değişimine alet olan veya susarak ortamı sinsice gözleyen yönetici fena bir ders almış olurdu..

Bomba gibi fikirdi, ama bombanın patlayacağı yer patlamasını hiç istemediği yerdi Mr.Yer6'nın. Zaten günlerdir bomba manyağı olmuştu forum. Fitili Oklitus tarafından döşenmiş cortlist bir barut fıçısı olarak forumun orta yerine konmuş, bomba ekiplerinin müdahalesine izin vermeyen TimurKhan tarafından aniden patlatılıvermişti. Ardından 25Temmuz molotof kokteyli atmıştı üst yönetim odasına, yeni oluşum fikriyle... Sonra Kutuge ortaya çıkmış, VİPlerden yardım isteyen ses bombasını patlatmıştı... Ardından Heidi hassas kurulmuş bir bubi tuzağına basmıştı. Yoksa, Heidi değil miydi tuzağa düşen?! Hem de bunlar sadece üç güne sığmıştı. Bir de bunu kaldıramazdı forum!

Zaten sıtkı sıyrılmıştı artık bu forumdan Mr.Yer6'nın, "tek fire" olarak da kendisini belirlemişti... Asıl planına bağlı kalmaya karar verdi.

Mr.Yer6, şeytan'a "sen kendi pabuclarına bak" deyip yeniden incelemeye başlar Oklitus'un mesajını...

Konuya yazan tüm yöneticiler arasında bir tek Oklitus'un metni Mr.Yer6'yı doğrudan hasım ilan etmektedir ve bir tek Oklitus'un metni savunma temalarına sahiptir!

Daha ilk paragrafında, "burada değildim ki, naaber!" demiştir. Gerçi en önemli kozu ilk elden savurmak ondan beklemediği, pek de akıllıca olmayan bir şeydir, ama madem öyle uygun görmüştür, olsundur...

Henüz kendisine yönelik bir itham yönlendirildiğini diğer üst yöneticiler bilmez bir tek kendisi farketmişken “keşke tüm metni saldırı üzerine kursaymış,” diye düşünür, Mr.Yer6. Zira ilk ve en önemli kozu "ben burada değildim ki, suç üstüme kalsın" savunmasını çökertmek işten bile değildir... Oklitus da bunu biliyordur zaten. "Yine de bu kozu ilk elden kullandığına göre, demek tribünlere oynuyor! E, güzel!"

"Giriş böyleyse gelişme ve sonuç bölümlerinde kim bilir neler var," diyerek devam eder Mr.Yer6!

Diğer bir koz! 
"Oklitus Heidi'ye hakaret edecek ha, hayatta inanmam!" zaten çantada keklik bir düşüncedir, ama Oklitus yine de işini şansa bırakmayıp pekiştirmek istemiştir zihinlerdeki düşünceyi.

Bir konuyu tartarken karşı kefede denk bir ağırlık bulunmasına özen gösteren Mr.Yer6 terazinin diğer kefesine bakar.

Andersen ve onun üzerinden zor duruma sokulmak istenen kişinin başlarının belaya girmesi için Andersen'e nasıl bir hamle yaptırmak gerekir ki? Elbette o imzayı Andersen dışında birisi de değiştirse sorun yaratacak bir metin seçmesi, tam da yapılması gerekendir. "Heidi'ye karşı böyle terbiyesiz bir imza tasarlamam mümkün değil" savı nötralize olur birden. Bu noktada küfür-imzanın neden gece saatlerinde yazıldığı ve olabildiğince az kişinin gözüne ilişmesinin sağlandığı sorusu daha da anlam kazanır, Mr.Yer6 için… İmza sadece yöneticilerin gözüne ilişmiştir, nedense! Adeta Andersen Heidi'yi kollamış, üyelerin onun hakarete uğradığını fark etmemesini sağlamıştır, titiz bir zamanlamayla. 

Öte yandan, Avatar değiştirdiği vaki olan Oklitus, hernedense imza değiştirdiğini "hatırlamamaktadır"... Yine bir "ben yapmadım" savunmasıdır bu, açık olarak.

Bazı insanlar için amacın, araçtan kutsal olduğuna defalarca şahit olan Mr.Yer6, majör kozlarla dolu bu eli incelemeyi sürdürür...

Burası üst yönetim odası değil de briç masası olsa böyle bir el "grand slam yapar, zon bağlar," der, yine de "kontur" atacağı deklarasyonu bekleyecektir Mr.Yer6. :)

Oklitus şimdi de tüm yöneticileri zan altında bırakmakla itham edip, sosyal ilişkilerine saldırmaktadır Mr.Yer6'nın. E, tamam işte, tribünlere oynadığını saptamıştık daha önce! "Halbuki, sosyal ilişkilere saldıran tutumunun ne anlama geldiğini daha önce kendisine bir vesileyle açıklamıştım, unutmuş olsa gerek" diye düşünür Mr.Yer6 ve "körle yatan şaşı kalkar" diye özetler durumu.

Not: Adrese teslim mesajdır, kimse üzerine alınmasın.

Oklitus'tan önce yazan Süpermod veya Adminlerden herhangi biri "Mr.Yer6 beni de suçluyor" diye düşünmemiştir. Zira Mr.Yer6 kaleme aldığı metne "çaktırmadan" özenmiştir. Süpermodları, hatta Adminleri bile değil, doğruca hariçten Adminlik okuyanı şüpheli gibi göstermiştir. Bir bildiği var elbet! :)

Hani bu savı Heidi dile getirmiş olsa, evet, "içimizden biri" deyip şüphelerimizi paylaştık onunla! Ama Oklitus bu! Allaalla! :)

Oklitus'un tüm yöneticilerin zan altında bırakıldığına dair çıkışını stratejik bir hamle olarak değerlendirir Mr.Yer6. Nedense dört isim zikretmiş, Kolibri, Harunaybal, Kutuge ve Heidi'ye gönderme yapmıştır. Bunlar ilgili konuya yazan isimlerdir. Bir ismi zikretmemiş, zira o isim, "yağlı urgan" önerisini getiren, yani tam da beklenilen tutumu sergileyen ilk kişidir... Diğer isimler ise konuya yazma sıralarıyla kaleme alınmışlardır Oklitus tarafından. Bu yöneticiler "ortada" bir görünüm veren, "asmadan önce sorgulayalım" diyenlerdir... Özetle  "Mr.Yer6 sizi de suçluyor, neden halen istediğim noktaya gelmiyorsunuz?" mu demektedir Oklitus?..

"Yahu bari araya bir kaç isim daha kat, maksadın kör göze parmak gibi okunmasın," diye düşünür Mr.Yer6.

Dördüncü koz!
Mr.Yer6'yı ahlaka mugayyir sözcükler kullanmakla itham ediyordur Oklitus!.
İşte mihenk noktası!

Not: Oklitus'un mesajının kalan bölümlerini de çözümleyip bu dördüncü koza geri döneceğiz, ama "senin gibi düşünen iki kişi daha olsa cartayı çekmiştik, şirazeyi kaydırmıştık", sözünün bu gün itibariyle ne kadar anlamlı olduğuna da dikkatinizi çekmek isterim!

Hadi devam etmeden önce bir de soru soralım. :)

Soru:
Sizce Oklitus Heidi'ye gönderilen özel mesajın içeriğindeki hakarete neden takıldı?
•    Andersen'i kazanmak istiyor
•    Hakaret Andersen'e gitmiyor ki
•    Andersen burada ve VİP kalır
•    Mr.Yer6'nın ağzı çok bozuk
•    Yandım anam!


Son iki hamlesi de ilginçitir Oklitus'un!

Mr.Yer6'ya "bizi rahat bırak" demektedir. Net bir biçimde rahatsızlığını dile getirmekte, geçmişte hazmetmekte zorlandığı unsurları da sokuşturarak Mr.Yer6’yı “öteki” ilan etmektedir yine…
E, adam zaten ilgili konuya yazmış, "Çizgiliforum'da bulunmak için sebebim kalmadı, bu mesele nasıl sonuçlanırsa sonuçlansın, ayrılıyorum" demiş... Heidi’ye bir geçmiş olsun demeyi bile ihmal ettiren bu telaş niyedir acaba?.. Belki de Mr.Yer6'nın konuyu sürükleyeceği yerden ürkmüştür, çabucak gitsin istiyordur, kim bilir…

Ve  sonuncusu: "Andersen kazanılabilir, sorun Mr.Yer6".

Niye ki? Daha düne kadar Andersen'i yemek için bu kadar iştahlı görünenler karınlarını başka bir şeyle mi doyurmaya niyetlenmişlerdir?

Heidi'ye yapılan hakaret Oklitus için hiç önemli değil de Mr.Yer6'nın ahlaka mugayyir bulduğu sözleri daha mı ciddi? Andersen'in hakaretinden Heidi'nin gocunması için hiç bir neden yok da, Mr.Yer6'nın sözleri daha mı incitici? Yoksa Andersen başından beri göstermelik bir hedefti de Oklitus şimdi mi sadede geliyor?.. Oyun kurucu olarak kullandıkları Andersen ismini yitirmek mi istemiyor? İlginç!

Sahi, Andersen'in üst yönetimde birinin yansıması olduğunu düşünüyorduk değil mi? Acaba kim? Düşün düşün, nasıl çıkacaz bu işin içinden? :)

Hedefte Andersen'in değil de Mr.Yer6'nın bulunduğunun net özetidir Oklitus'un mesajı. Heidi’nin de her zamanki gibi kanka konumunda olduğunu düşünmemek için neden de yoktur...

Mr.Yer6'nın forumdaki sosyal ilişkilerine saldırılmakta, kronik muhalefet ilan edilen kişi şimdi de istenmeyen kişi mertebesine taşınmakta, Mr.Yer6 ile aralarında itekleye itekleye soruna dönüştürülen Andersen ise kazanılmak istenmektedir... 

Vay canına!
 
Taşlar yerli yerine oturmuştur artık ve Mr.Yer6'nın açık konuşma zamanı gelmiştir! Ya da şöyle diyelim; "açık açık konuşturmak" zamanı...

Devam edecek...
 
Efenim?
"Dördüncü koz" mu dediniz?
Hay allah, az kaldı unutuyorduk...
Bir bölüm sonra, söz!
Araya tam siper filan da almayız!..

29 Haziran 2012 Cuma

Tam Siper! 10

- hadi olm, kalkalım artık...
- tamam len, ne diye tam siper aldık ki zaten?
- deli istediği kadar bağırsın...
- he valla, zaten olan oldu artık...
- ama ama!..
- len len!..

- her yerim uyuşmuş olm benim!
- ben de kıpırdayamıyom valla...
- uzun zaman nefes bile almadan yatarsak olacağı buydu işte...
- ben asıl başka bi şeyden korkuyom...
- ne ki?
- sakın millet bizi öldü sanmasın?
- kalk olm kalk!
- yoksa gömmeye gelicekler birazdan, di mi!
- ha gayret!

28 Haziran 2012 Perşembe

Çorap Söküğü 01


Geçen bölümü bitirirken Mr.Yer6'nın yazdığı iki mesaja dikkat çekmiş, ilkinde "içimizden biri" söylemine yer verildiğini, ikincisinde ise "biri"nin işaret edildiğini söylemiştik. Yaklaşık bir saat farkla yazılmış bu iki mesaj arasında Mr.Yer6'nın meseleyi anlamak için kendi kendine sorduğu ahret suallerini de aktarmıştık "Şeytanın Mağarası" dizisinde...

Bir konuya aydınlık getirip öyle devam edelim. 


Heidi'nin özel mesajına yazılan yanıtta, flulaştırılmış bir bölge olduğunu görüyorsunuz. Tahmin edeceğiniz gibi örtülen sözcükler, kurulmuş bir hakaret tamlaması. Bu tamlama doğrudan imzayı değiştiren kişiye yöneltilmiş olsa da, Andersen'in yönetimdeki birinin yansıma kimliği olması ihtimalini öne çıkaran "içimizden biri" söylemi, muhatabının yönetim kadrosunda yer aldığını tartışmaya yer bırakmaksızın göstermektedir, ama “kim” olduğunun açıklanmadığı da rahatlıkla görülebilir.

Altını çizerek hatırlatmak istiyorum: o saat itibariyle imza değiştiren kişiye yönelik hakaret "özel mesaj" yoluyla bir tek Heidi'nin bilgisine sunulmuştur. 

Çözümleme süreci Mr.Yer6'yı "içimizden biri ama kim" sorusunun "olası" yanıtına götürmüştür. Öte yandan tüm olay zincirinin içinde birbirine bağlı gibi görünen hamlelerin arkasında farklı isimlerin bulunması ihtimali nedeniyle, Heidi'nin üst yönetim odasına açtığı konuya yazdığı yanıtta aynı bulgulara ve aynı hakarete yer vermek yerine, daha farklı bir dil kullanmayı tercih etmiştir Mr.Yer6. 


Dikkat edilirse “Admin olmadığı halde Admin erişimine sahip biri” denilerek “olası” suçlu işaret edilmektedir. İsim verilmeden yapılan bu gönderme, sadece muhatabı tarafından alınacaktır elbet!

Mr.Yer6’nın Heidi’nin özel mesajına yazdığı yanıt, sabah saatlerinde (8:15), Kutuge, Mytra, Darkmalt, Savataged ve TimurKhan'dan oluşan aktif Admin grubunun tüm üyelerine bir üst yazı eklenerek gönderilmiş, Mr.Yer6'nın artık Çizgiliforum ile bir ilişkisinin kalmayacağı belirtilmiş ve bu kişiyi yakalamanın onların "Çelik Blek"inin gücüne bağlı olduğu söylenmiştir. Yani isim verilmeden işaret edilen kişiyi bir tek Adminler öğrenmiştir!

Bu konunun "kim yaptı?" sorusuna verdiğimiz yanıtı sağlama işleminden geçirirken önemli bir rol oynadığını belirtelim ve altını bir kere daha çizelim. Sadece "kim yaptı" sorusuna verdiğimiz yanıtı sağlamakla kalmayıp, geri planda organize bir hareket olabileceğine dair bir delil elde etmemize yardımcı olduğunu da vurgulayalım.

Öte yandan, Andersen'in imza değişiminin Heidi'yi her anlamda "sıyırıp geçtiği" ve aslında Mr.Yer6'yı vurduğu ortadayken Heidi "ahlaksız şerefsiz Andersen" diyebilme özgürlüğüne sahipse Mr.Yer6 da patenti kendinde saklı bir hakaret tamlaması yapma hakkına sahiptir herhalde!

Soru:
Heidi'nin "ahlaksız şerefsiz Andersen" cümlesi ile Mr.Yer6'nın küfür-imza müellifine yönlendirdiği hakaret arasındaki fark sizce hangisidir?
 •    Heidi adres göstermiş
•    Mr.Yer6 güdümlü göndermiş
•    Aynı kapıya çıkar
•    "Yandım anam" diyen yemiş küfrü
•    Ben de senin!

 Öngörüleri doğrultusunda, Yeni platforum fikrini ortaya atanların ve destek verenlerin Çizgili’den ayrılmak için bir mazerete ihtiyacı olduğunu, saçma bir yanlış anlama gibi görünen 25Temmuz'un saldırısı sonucu yaşadığı çatışma sırasında fark etmiştir Mr.Yer6. Mahkeme heyetinin konuyu ele alma zamanı geldiğinde öyle şeyler söylemeli ve öyle şeyler yapmalıdır ki, tüm olan bitenin hayrına işler gibi göründüğü yeni platforum'a geçmek isteyenlerin mazeretlerini elinden alsın, ortada bir oyun olabileceğine dair geride kalanlara bir fikir versin, savunma geliştirmeleri için onlara zaman kazandırsın.

Bunun için geçerli ilk koşul Mr.Yer6'nın forumu terk etmesidir! O giderse, "İşte problem kaynağı, işte kronik muhalefet, işte istemediğimiz kişi, işte çatışmada bizi zelil eden adam hala burada," diye işaret edip, forumdan ayrılma gerekçelerini makul bir mazerete dayayacak olan bu "dost yüzler" dayanak noktalarını kaybedecek ve yeni mazeret arayışına girişmek durumunda kalacaklar, bu da Çizgiliforum'un yaşamasını isteyenlere savunma hamleleri yapmak için zaman kazandıracaktır.

Mr.Yer6 razı olur kaybına.

Peki ortada bir oyun olduğunu nasıl gösterecek ve oyun kurucuların Çizgili'de herşeyi yapabilir konumda bulunduğunu nasıl ispat edecektir?

İspat!

İspat kanıt ister! Kanıtların izini sürme merciinde olanlara zaten yazmış ve "Çelik Blek" diyerek sürmeleri gereken izi belirtmiştir. Onların bu işin üzerine mi gidecekleri, yoksa üzerini mi örtecekleri belli değildir, elbette.

O an için elinde kanıt yok ve ispat mümkün değilse geriye tek seçenek kalmıştır zamanı gitgide daralan Mr.Yer6 için.

İkna!

İkna diye yola çıkar ama gören gözler için ispat ile sonuçlanması gereken bir takım hamleler yaparken bulur kendini. :)
 
Bakın nasıl? 

Devam Edecek:

26 Haziran 2012 Salı

Şeytan Mağarası 03

Not: Bu bölüm biraz kallavi oldu, okumaya niyetlenenlere kolay gelsin... :)

İncelemediğimiz iki sahnemiz kaldı. Aslında "Yüzleşme" başlığında ele aldığımız bazı "taşlar"ı anlatırken  bu iki sahneyi de tarif etmiştik kabaca. Hemen hemen herkesin bildiği ve üzerinde hemfikir olduğu konular olmaları nedeniyle fazla derinlemesine incelemeye gerek olmadığını düşünüyorum. Zaten Mr.Yer6 da daha önce yayınladığımız sorular aklında uçuşurken en az ağırlığı bu "genel görünüme" karşılık gelen sahnelere vermişti. Gerek üye ve gerekse yönetici olarak tanıklık ettiği şeyler nedeniyle zaman zaman üzerinde derinlemesine düşündüğü konulardır. Ama oyunun ambiyansını tanımlamak amacıyla yine de kısaca bahsedelim bu iki sahneden de…

Çizgiliforum küçülme sürecini yaşıyor:

Özet; "online rekoru"nun bir yıldan fazla süredir kırılamaması küçülme sürecine girildiğinin aleni göstergesidir. Özellikle çizgiroman bölümlerinde bir yıl öncesine oranla çok daha az faaliyet gerçekleşmekte, çok daha az sayıda paylaşım yapılmaktadır. Sözkonusu bölümlerde yapılan paylaşımların büyük bölümü Çizgiliforum yönetici kadrolarında yer alan kişilerin çalışmalarıdır. Forum, katılımcı yeni üyeleri kendine çekememekte, gelen üyelerin devamlılığını sağlayamamakta, bünyesindeki üyeler arasından VİP statüsüne yükseltilecek kimse bulmakta zorluk çekmekte, hali hazırda VİP olanları elinde tutmak ve onları üretime yönlendirmekte sorunlar yaşamaktadır. İnternet arama motorları üzerinde yapılan çizgiroman sorgularında hakettiği yerden çok gerilerde çıkmakta, buna karşın benzer forumlar arasından adından en fazla sözedileni olduğu halde edilen sözler sitayişten ziyade Çizgiliforum'a kötü gözle bakıldığı izlenimini aktarmaktadır. Artık rüzgâr tersten esmektedir.

Küçülme sürecinin ana etkeni ne?
Çizgiroman sevenlerin nüfusuna kıran mı girdi?
Çizgiroman severler başka forumlara takılıyor da Çizgiliforum'a gelmiyorlar mı?
Toplam çizgiromansever nüfusu iki ana foruma bölündü de Çizgilinin elinde etkisiz elemanlar mı kaldı?
VİPlik sistemi mi insanları başka arayışlara yönlendiriyor?
VİPlik sisteminin belirsiz noktaları mı insanları kaçırıyor?
VİP seçimlerinin keyfi yapıldığına dair bir izlenim mi var üyelerde?
VİP olmakla uğraşmak yerine aradıklarını zahmetsizce bulabilecekleri yerleri mi tercih ediyor insanlar?
Çizgiliforum dışında gelişen oluşumlar nedeniyle VİPlik cazibesini mi yitirdi?
VİP sistemi işletilmeye başlandığı amaç; yani paylaşım ve paylaşımcı sayısını artırmak doğrultusunda çalışmaya devam ediyor mu, belli bir noktadan sonra tersi bir etki mi yaratmaya başladı?
VİP yapılan üyeler neden kendilerinden bekleneni vermiyor?
VİPler etkisiz eleman konumuna geçmeleri halinde statülerini yitirme ihtimali olduğunu görmüyor veya görüyor da önemsemiyorlar mı?
VİPlerin durgunlaşmasında olumsuz yönetici tutumlarının bir etkisi olabilir mi?
Yönetici tutumları küçülme sürecinde etkense, neleri olumsuz tutum sayabiliriz?
Yönetici tutumları küçülme sürecinde etkense, kimlerin ismi olumsuz tutum sergileme konusunda öne çıkıyor?
Ürkütülen, kaçırılan, incitilen, kırılan üyeler ve VİPler Çizgili ile gönül bağlarını kopartıyorlar mı?
Ürküten, kaçıran, inciten, kıran yöneticilerin amacı ne?
İnsan kaynaklarını tüketen bir yönetsel katılığın foruma zarar verdiği görülemiyor mu?
Katı ve kırıcı tutumda direnen yöneticilerin Çizgiliforum'un hayrına iş yaptıklarını düşünmek için ne gerekçe var?
Çizgiliforum'un aleyhine işleyen olumsuz yönetici tutumları kasıt taşıyor olabilir mi?


Çizgiliforum ile Çizgidiyarı arasında dinmeyen bir gerilim var:

Özet; WebTürkiye Portal ile başlayan internet forumlarında Türkçe çizgiroman paylaşımı, Çizgiliforum'u kurmuş, iç anlaşmazlıklar Çizgidiyarı'nı doğurmuş, o tarihten itibaren iki forum arasında sayısız sürtüşme yaşanmıştır. Çizgiliforum'dan kopmalar daha sonra nice başka forumu ortaya çıkardıysa da, hem Çizgili hem Diyar için “asıl hasım” birbirleri olarak görülmektedir. Çizgidiyarı hayata tutunabilmek için Çizgiliforum’un kaynaklarına yönelmiş, hem üyelerini transfer etmek için çabalamış, hem de paylaşımlarını izinsiz alarak kendi sayfalarında yayınlamaya devam etmiştir. Kopmadan çok sonraları Çizgiliforum'da yayınlanan yeni paylaşımların Diyar'a aktarılabiliyor olması Çizgili içinde durdurulamayan bir veya birkaç sızıntı olduğunun göstergesidir. Sızıntı konusunda VİP üyeler zanlı konumunda bulunsalar da yönetim kadrolarında yer alan birilerinin de köstebek olması ihtimali vardır!

Yok mu?
Çizgidiyarı Çizgili’den kopanlar tarafından yaratılmadı mı?
Çizgidiyarı'ndaki ahlaki körlüğün oluşması için hiç mi geçerli neden yok?
Her iki taraf da birbirine karşı bilenmiş değil mi?
Her iki taraf da sonradan gelen üyelerine diğer tarafın kötü olduğu fikrini aşılamıyor mu?
Diyar’ın savaş taktiği ne?
Hâlihazırdaki VİPleri kendine çekmek ve Çizgiliforum paylaşımlarını Diyar’a taşımak bu taktiğin bir parçası değil mi?
Çizgiliforum’da ürkütülen, kaçırılan, incitilen, kırılan VİPler soluğu Diyar'da almıyor mu?
Çizgiliforum yöneticileri ürkütülen, kaçırılan, incitilen, kırılan VİPlerin Diyar'ın ekmeğine yağ sürmek anlamına geldiğini göremiyorlar mı?
Bu göremeyiş hangi nedenle açıklanabilir?
Çizgiliforum yöneticileri arasında ürküten, kaçıran, inciten, kıran ve bunda tutarlı bir ısrar sergileyenlerin rakip forumla bir ilişkisi olabilir mi?
Diyar'a gönül vermiş birileri Çizgili'de bazı yönetim koltuklarını işgal ediyor olabilir mi?
Eğer böyle yöneticiler varsa kimler olabilir?
Eğer böyleleri varsa, onları hangi tutumu sergileyenler arasında aramak daha akla yakındır?
Çizgiliforum yöneticileri arasında Çizgidiyarı’nda da yönetici koltuğu işgal eden birileri olabilir mi?
Varsa, asıl bağlılıkları hangi forumadır?

Uyarı: İzleyen metinler Mr.Yer6'nın konuyu anlamaya çalışırken yürüttüğü düşüncelerinin aktarımı üzerine kurulu olduğu için ismi bolca geçecektir. Bu "bol" Mr.Yer6 kullanımının bir "kendini sevme" durumunun yansıtılması olarak değerlendirilmemesi rica olunur... Hiç sevmem! :)

Şeytan mağarasının duvarları lunaparklardaki sihirli aynalarla kaplıdır sanki. Nereye baksanız şekilleri deforme eden, karşı yansımalarla çoğaltan, yol iz bulmayı imkânsızlaştıran bir labirenttir burası... Mağaradaki titrek ışıkların yarattığı gölgeler, şekillere yeni biçimler yükler, gölgelerini uzatır, kısaltır, birbiriyle çakıştırır, gerçekte neyin ne olduğunu kestirmeyi güçleştirir... Burada, sadece gözün kılavuzluğuna başvurmak yetersizdir, diğer duyu organlarına ve elbette onlardan gelen verileri yorumlayacak bir düşünce sürecine ihtiyaç vardır... İhtiyaç vardır da Mr.Yer6'nın zamanı yoktur!

Yanılsamalarla labirent etkisi yaratan bu dehliz gibi mağaradan çıkmanın daha kestirme bir yolu olmalıdır. Nesnel bir yol izleyip çıkışı bulmak için, ön kabullerin devre dışı bırakıldığı bir yaklaşıma yönelmesi gerekir Mr.Yer6'nın. Zaten birkaç gündür bu ön kabuller epeyce yara almıştır, yaşananlar doğrultusunda.

İlk iş; sahnelere bakar ve yinelenen örüntüleri, birbiri üzerine düşüp kesişen gölgeleri saptamaya çalışır...
Küçülme sürecine hız verecek VİPcort eylemi, amacı admin grubundan bir kaç kişinin iktidarını sonlandırma görüntüsü arzeden yeni plat-forum fikri temel örüntülerdir. Anlamlandırılması güç "Andersen ısrarı" da bu temel örüntülere eşlik etmektedir.

Sorunu üç aşamaya indirgemek, birçok soruyu elemeye yardımcı olmakta, ama yine de belirsizlikleri aşıp "yanıt budur" denecek kesinlikte bir sonuca ulaştırmamaktadır Mr.Yer6'yı.

Yeni bir bakış getirmesi gerekir oyuna, sahne ve planlara...
Der ki; "başrol" oyunun sahnelerinde en çok görünen aktöründür!

Andersen tartışması Heidi ve Oklitus'un gayretleriyle çatışmaya dönüşmüş, VİPcort harekatı Oklitus'un cortlist'i ile gündeme gelmiş, Timurkhan'ın Kutuge aleyhine hamlesiyle 17 VİPin kanına girilmiş, 25temmuz'un Çizgili'yi bölmesi kaçınılmaz yeni plat-forum arayışı Oklitus'tan destek bulmuş, en azından bir tek o sıcak baktığının delillerini sunmuştur.

Mr.Yer6 bulgularını olası sonuçlarının büyüklüğüne göre tekrar bir indirgemeye tabi tutar ve sıralar:
Yeni plat-forum Çizgiliforum'u parçalayacak!
VİPcort Çizgiliforum'u küçültecek!
Andersen tartışması gelinen nokta itibariyle Mr.Yer6'nın başını yiyecek ve belki de üst yönetimde çatlağa neden olacak, bu da Çizgiliforum'un hayrına olmayacaktır!

İndirgeme, hedefte Çizgiliforum'un olduğunu gösterir Mr.Yer6'ya...

Bir “hedef” varsa en az bir de “nişancı” var demektir ve bu da olup bitenlerde "tesadüf" unsuruna sığınmayı, zincirin bazı halkalarının rastantı eseri orada olduğunu düşünmeyi anlamsızlaştırır.

Çizgiroman karelerinde kafa üstünde yanan lamba durumuna karşılık gelen bir tür "epifani" yaşar Mr.Yer6... Başından beri gözünün önünde olan, ama bir türlü ne olduğunu kestirmeyi tam başaramadığı tablo, şaşı bak şaşır türü bir resimmişçesine birden kendini açığa çıkarmışdır. Başka bir deyişle; puzzleın parçalarını birleştirirken ana resim görülmüş, geriye sadece yerlerine oturtulması gereken bir kaç parça kalmıştır. Mesele bu parçlardan hangisinin resmin odak noktası olduğunu saptamaktadır artık... 

Peki vardığı bu sonuç, bu epifani, bu puzzle, tüm olaylar gözlerinin önünde gerçekleştiği halde tepkisiz kalmayı yeğleyen diğer üstyöneticilerden kurulu mahkeme heyetine nasıl açıklanacaktır? Sorun buradadır...

Ortada yeni oluşumun sadece fikri vardır, kendi yoktur ve "yok" üzerine yapılacak her türlü açıklama çabasının “yok hükmünde” kabul edilmesi kaçınılmazdır. Bu nedenle açıklamasında, gerekmedikçe yeni oluşum konusuna hiç değinmemesi evladır Mr.Yer6'nın.

VİPcort harekâtı Kutuge’nin dolaylı etkisi nedeniyle sekteye uğramış ve bu bakımdan sonuçları kestirilemez bir hâl almıştır. Üstelik tartışıldığı süre zarfında içeriğe yönelik çok az eleştiri almış, sadece adaletli olup olmadığı üzerinde durulmuştur. Hâl böyleyken açıklama çabalarında VİPcortlatma oyununa da girmenin anlamı yoktur, zira yöneticilerin büyük bir bölümü VİPcortlatmaya sıcak baktığı için bu iz üzerinden giden bir fikir akışına kendilerini kapatacaktır...

Geriye en sıcak olaya yoğunlaşıp bir kaç taşı yerinden oynatma seçeneğinden fazlası kalmamıştır Mr.Yer6 için...
Ancak Andersen vakası da iç içe geçmiş bir sürü tuzak niteliğinde belirsizlik taşımaktadır.
Andersen mi yapmıştır gerçekten imza işini?
Andersen üst yönetimden birinin yansımasıysa ya?
Ya Andersen forumu terk eyledikten sonra hesap kapatmak isteyen bir yönetici müdahale ettiyse oyuna?
Ya Andersen üst yönetimden birinin yansıma kimliğiyken imzasını, böyle olduğunu bilmeyen bir başka üst yönetici değiştirdiyse?
İmza değişimi forumu parçalamak isteyenlerin mi işine yarar?
Ya forumu bir arada tutmak ve yeni oluşumda yer alacak olanların önünü kesmek isteyenlerin bir hamlesiyse?

Sordukça sorası gelir Mr.Yer6'nın

Kimlerin nedeni ve kimlerin yetkisi var imza değiştirmeye?
Hangi neden bu tür bir oyuna başvurmaya değerdir ki?
Andersen Heidi ile girdiği tartışmada hırpalanmış, Oklitus tarafından fena halde benzetilmiştir, günler sonra hâlâ intikam ateşiyle yanıyor olabilir midir!
25temmuz Mr.Yer6 ile çatışmasından aldığı hasarı Kasko'nun karşılamayacağını anlayınca intikâmını bu yolla almış olabilir midir?
Ya “imdaaaat” çığlığı atan kişi, nicedir çatıştığı Mr.Yer6'yı harcamaya azmettiyse?
Oklitus değil midir ZıpZıpları unutmayacak olan, Mr.Yer6'yı yeni oluşumda istemiyorsa Çizgili de hiç istemeyen?

Görünüşe göre herkesin geçerli bir nedeni olabilir Andersen'in imzasıyla oynamak için...
Ama hangisi?

Andersen'in kaybedecek şeyi var, Heidi zaten küfrü yiyen, Oklitus ise o sıra forumda yok... 25temmuz da o kadar kabak gibi ortada ki, "O yaptı" dense birçok kişinin kafasında soru oluşacağını tahmin edebileceği için onun yapması en düşük ihtimal.

Andersen konuyu büyütmek istemediğini gösteren bir geri adım atmıştır, günler önce. Üstelik suçlandığı şeyi yapsa ne VİPliği ne üyeliği kalır! Zaten olay soğumaya yüz tutmuştur onun nezdinde, tabi eğer üst yönetim odasında olup bitenden haberdar değilse... Peki ya yansıma kişilik ihtimali doğruysa? O zaman “kaybedecek şey” sorunu ortadan kalkar. Şüphelenmeye devam!

25temmuz da yapmamalıdır, zira Çizgili’den ayrılırken temiz bir isim bırakmalıdır geride, ki kuracağı oluşum da ak bir isimle çıksın yola. Ele 25temmuz'u!

Heidi? Valla yapar mı yapar... Tartışma süreci içinde iyice dürtüsel bir görünüm sunmuştur Heidi. Mr.Yer6, Andersen konusunda Heidi ve Oklitus'un hamlelerini boşa çıkarmış, son olarak da 25temmuz'un salvosunu savuşturmuştur. Legal yollarla baş edilemeyeceği açıktır... Ama aynı şeyler birebir Oklitus için de söylenebilir... Öyleyse bu sav ile Heidi'nin üzerine gidilemez.

E, Oklitus'un da bir avantajı var: o saatlerde forumda olmayışı zaten kafadan aklıyor onu...

Ulen, yoksa!
Olur mu olur!
Lamba tekrar yanar kafada!

Lakin Mr.Yer6 elinde savını kanıtlayacak bir delil olmadığının farkındadır. Eğer çözümlemesi doğruysa iz sürerek bir delil bulmanın da mümkün olmadığını kestirebilmektedir. Tıpkı mahkeme salonundaki açıklama girişimlerinde, neden yeni forumun olay örgüsündeki yeri konusuna giremeyecek, açıklamasına neden VİPcort harekâtını alamayacaksa, aynı gerekçe "O yaptı" da dedirtmemelidir ona! Andersen'in imzasının bir başkası tarafından değiştirildiğini kanıtlamak, üstelik bunun "imkansız"a karşılık gelen bir durumda yapıldığını açıklayabilmek imkânsızken, "imkânsızı kanıtlamak" hayli hayli imkânsızdır! :)

Ne yapmalıdır?

Soru:
Sizce?
•    Şeytanın avukatı mesleğinin hakkını versin
•    “Ne haliniz varsa görün” deyip çeksin gitsin
•    Durum hakkatten fena, ne yapsa boş
•    Andersen'i harcasın kendini kurtarmaya çalışsın
•    Doğru bildiğini yapsın


Bakalım ne yapacak?

Gelecek bölümde anlatacağız, ama bir ipucu isterseniz, ZAKkum'un Kökü 01 (AKA: Zıkkım!) ve ZAKkum'un Kökü 02 (AKA: Exodus) bölümlerinde yayınladığımız, ilki Heidi’nin özel mesaj yoluyla gönderilmiş imdat çağrısına verilen, ikincisi ise Heidi’nin üstyönetim odasına açtığı başlığa yazılan ve aralarında yaklaşık bir saat fark olan Mr.Yer6 yanıtlarına bir göz atmakta fayda olabilir.

Dilde bir farklılık mı var, ne? :)

Birincisi “içimizden biri” derken, ikincisi sadece “biri” diyor galiba?

Kim ki o?

Devamı var...

24 Haziran 2012 Pazar

VİPİBÜS


 
- haydaaa, bu vipibüs niye durdu şimdi?
- ne biliym olm, yıların vipibüsü...
- yaşlandı mı yani?
- yok canım, gıcır gıcır hala!
- ne gıcırı be, kaç kere devirdi 100 bini...
- devirsin, daha nicelerine inşallah...
- e miyadı dolmuş işte!
- dolmaz benim vipibüsümün miyadı...
- len nicedir tekyilordu zaten!
- ama hiç yolda bırakmadı şimdiye kadar, naber?
- e niye durduk, durduk yerde?
- bi bakalım ne olabilir…
- benzin mi bitti?
- yoo, depo dopdolu...
- akü mü boşaldı?
- yoo, tam şarj...
- su kaynatmış olmasın?
- radyatöre yeni ekledim antifrizli suyu, olm...
- o zaman karbüratöre pislik geldi.
- motor çalışıyo!
- ee?
- ama gitmiyo vipibüs!
- el freni çekili olmasın?
- ı-ıh!
- gaz mı yemiyo motor?
- pedala basınca gürlüyo, duymuyon mu?
- vites mi geçmiyo?
- yok len, tıkır tıkır işliyo!
- teker mi patladı?
- patlasa çekme yapardı...
- vipibüsün beyni gitmiş olmasın?
- değiiil! eski model olm bu, beyin yok ki bu modelde!
- e niye gitmiyo len bu vipibüs?
- fazla mı yolcu aldık acaba?
- yok len kaç yolcu var, baksana!
- bi sen, bi ben, bir de son durakta inmeye yeminli birkaç kişi…
- n’apıcaz?
- daha çok yolumuz var mı oraya?
- az kaldı...
- e, inip itelim bari!

22 Haziran 2012 Cuma

Tam Siper! 09

- çök len çök!
- ne, bu tarafa mı geliyor deli?
- yok onu demiyom...
- ne diyosun olm?
- "çök" len, annamadın mı?
- şimdi çakıcam iki tane olduğun yere çökücen!
- olm "çök" işte, kapmadın mı daha?!
- kaptım sopayı!
- "çök" yani çe ö ke...
- yani?
- yani çok önemli kişi...
- yani?
- yani, veri importınt pörsınıl...
- yani
- yani, çök vip'in türkçesi...
- yani?
- başlıycam yanine!
- tamam len tamam, sen de bizi iyice kek yerine koydun...
- kek?
- kek; "keyif ehli kişi"
- yani sen de mi, uyanmıştın vaziyete?
- tabi olm, kaçın kurrasıyız biz!
- o zaman?
- kabul etmek lazım.
- sen de "çözüm kabul ile başlar," diyosun
- hı hı! çök bizi çökertti!
- peki niye bu işi çözmüyoz, olm?
- çözmek isteyen mi var?
- var, daha doğrusu vardı da o artık burada değil!
- nerde?
- aha, şu deli işte...

çökeeertmeden çıktım da halilim, aman başım selaaaameeet..

- bak nasıl da iğneliyo bizi!
- "halil" diye bir arkadaşı varmış, forum açılınca hemen banlayalım!
- açılır mı dersin?
- açılır açılır...

21 Haziran 2012 Perşembe

Şeytan Mağarası 02

Sorular sorular sorular...
Kimi asla yanıtlanamayacak sorular...
Kimisinin yanıtı gün gibi ortadayken, kimisininki muğlâk sorular...

Anlaşılan, kaybolmadan yola devam etmek için biraz uğraşmamız gerekli şeytan mağarasında... Ya da kaybolsak bile sonunda çıkışı gösterecek ekmek kırıntıları serpmek durumundayız izlediğimiz yola…

Geçen bölümde oyunun üç sahnesini enine boyuna ve diyagonal olarak “planlara” bölmüştük, aynı taktikle devam edelim…

Andersen'in cortlist'e alınması üzerine tartışma yaşanıyor:

Özet; Andersen hernedense bir takım yöneticilerin dikkatini çekmiş, hernedense sene başında yapılan toplantıda kimliği sorgulanmış, hernedense, yanılgı sonucu ZıpZıp paylaşımlarının çalıntı olduğu düşünülmüş, hernedense kırıklink bildirimleriyle ilgili bir konuda yazdıkları nedeniyle kündeye getirilmiş, yerden yere vurulmuş, hernedense karşının taksisi olduğuna hükmedilmiş, hernedense artık VİP statüsünü işgal etmemesi gerektiğine karar verilmiş ve Cortlist'e "öznel sapma" sonucu yerleştirilmiştir. Bu "hernedense" sorularının makul hiçbir nedene dayandırılamadığını ortaya koyan Mr.Yer6 ile Oklitus-Heidi ikilisi arasında uzadıkça uzatılan, çiğnenmekten perti çıkmış sakız gibi bir tartışma sürmekte, ikili bu tartışma süresince “hernedense” zaman zaman hadlerini aşan sözcüklerle Mr.Yer6'yı hırpalamaktadırlar.

Oklitus ve Heidi için Andersen'in ne gibi bir önemi var?
Andersen hangi hareketiyle sorgulanan VİPler arasına girdi?
Andersen adının İstanbul toplantısında gündeme getirilmesi bu ismi sorgulamak için mi, yoksa nabız yoklama mı?
Mayıs 2011'de VİP olan Andersen'in hiç bir yöneticide iletişim bilgilerinin bulunmaması neden 2012 Ocak’ında sorun haline dönüştü?
Andersen Ankara toplantısına neden katılmadı?
Andersen'e gönderilen "Ankara toplantısına katıl" çağrısını yanıtsız bırakması neye delalet eder?
Andersen'in karşının taksisi olduğu savını destekleyen bir kanıt var mı?
Andersen'in karşının taksisi olduğu savı, Çizgiliforum'da bir yöneticinin yansıma kimliğini ortaya çıkarmak amacıyla kullanılmaya çalışılan bir tür maske olabilir mi?
Oklitus ve Heidi, Andersen'in bir Çizgiliforum yöneticisinin yansıma kimliği olduğu fikri üzerinden gidiyorsa, bu konuyu ısıtıp ısıtıp tartışma ortamına çekmekle ne elde etmeyi umuyorlar?
ZıpZıplarla ilgili ilk konu başlığını açan kişi, kendiliğinden mi harekete geçti, yoksa birilerinin rica etmesi sonucu mu?
ZıpZıplarla ilgili ilk konu kapandıktan hemen sonra aynı meselenin, Oklitus tarafından, gözünden kaçması mümkün görünmeyen bariz farklara karşın, ikinci bir konu açılarak sunulmasının anlamı ne?
Heidi ve Oklitus, Andersen tartışmasını gündemde tutarak, Mr.Yer6'yı mı hırpalamaya çalışıyor?
Mr.Yer6'nın ikinci kimliği Andersen mi sanılıyor?
Andersen üzerine ZıpZıplar konusunda yaşanan tartışmadan haksızlığı kanıtlanarak çıkan Oklitus-Heidi bu ismi cortlist'e almanın Mr.Yer6 ile yeni bir çatışma anlamına geleceğini hesaplamadı mı?
Tartışma çıkacağı hesaplandıysa kasten mi Andersen cortlist'e alındı?
Gerçek hedefleri Andersen mi, Mr.Yer6 mı, yoksa ismi hiç zikredilmeyen bir başka yönetici mi?
Çeşitli şekillerde nokta atışı yaptığı gözlenen Andersen'in "varsa" ikinci kimliğini Admin grubu içinde mi aramak daha doğru olur?
Oklitus forumdaki birden fazla kimliği içinden birini "yürü ya kulum" diyerek VİPliğe taşımış olabilir mi?
Andersen Oklitus olabilir mi?
Andersen Oklitus ise ikinci kimliği üzerine sert bir söylemle gidişinin amacı ne olabilir?
Oklitus'un çark edip "Andersen burada VİP ve öyle kalır" noktasına gelmesi Andersen'in onun ikinci kimliği olduğuna yorulabilir mi?
Andersen Oklitus ise, bu iki ismin aynı kişide birleştiği şüphesine sahip bazı yöneticilere aksini ispat için Andersen'e saldırıyor görünümü mü vermeye çalışıyor?
Haksız çıkışlarla Andersen'i gündeme getiren Oklitus ve Heidi zaten VİPliğinin alınmayacağını hesaplamış, ancak Mr.Yer6 ile yaşanacak tartışma sürecinden elde edecekleri faydayı değerlendirerek harekete geçmiş olabilirler mi?

25Temmuz “yeni forum kuralım” önerisiyle geliyor:

Özet; cortlist'in ortaya atılmasından 11 saat sonra 25Temmuz, Admin grubunun yarısını oluşturan Kutuge, Mustafa ve Mytra'nın forumda aktif rol almamalarını temel gerekçe göstererek yeni bir plat-forum kurma önerisini içeren "Önemli" başlıklı bir konuyu üst yönetim odasında açar. Konu açıldığı sırada Oklitus'un cortlist'i nedeniyle tekrar hortlayan Andersen tartışması tüm şiddetiyle devam etmekte, diğer bazı yöneticiler de, hemencecik cortlatılmış olan VİPlere karşı takınılan tavrı sorgulamakta ve VİPlik sisteminin daha sağlam temellere nasıl oturtulacağı yönünde fikir alışverişi yapmaktadırlar.

25Temmuz'un yeni forum kurmak gerekçesi olarak bazı Adminlerin forumda bulunmuyor oluşunu göstermesi geçerli bir mazeret mi?
Kurucularının aktif olmadığı bir forumda yönetici olarak bulunmayı neden “onursuzluk” olarak değerlendiriyor?
25Temmuz'un yeni forum önerisi, Çizgiliforum'da bir üst yetki düzeyine atanmak için kullandığı bir tür tehdit olarak değerlendirilebilir mi?
“Suyunun suyu” olarak tanımladığı yöneticileri neden kurulacak yeni foruma çağırıyor, bu adamlar aniden memba suyuna mı dönüşecekler orada?
Her türlü yeni platforum önerisine açık olduğunu ilan eden 25Temmuz, neden kapıyı Çizgiliforum'un yüzüne kapatıyor gibi bir görünüm arz ediyor?
Çizgiliforum içinden çıkacak yeni bir forum'un Çizgiliforum'a ne gibi bir etkisi olacağını düşündü?
Bu bir bölünme çağrısı anlamına gelmiyor mu?
Yeni forum çağrısındaki "olmayan olmasın" ifadesi Çizgiliforum'un bölüneceğini öngördüğünü açıklamıyor mu?
"Olmayan olmasın" denen kişilerin Çizgiliforum'da kalmaları halinde 25Temmuz'un gözündeki "onursuz" ve "suyunun suyu" konumları pekişecek mi?
Zaten zor günler yaşayan forum bu çağrı sonucu bölünürse ne kadar yaşama şansı kalır, değerlendirdi mi?
25Temmuz yeni oluşum hakındaki duyurusunu yapmadan önce nabız yoklamış, bazı yönetici ve bazı üyelerle görüşmeler yapmış olabilir mi?
25Temmuz yeni oluşum hakındaki duyurusunu yapmadan önce teknik altyapı hazırlıklarına girişmiş, server kiralamış, domain name almış olabilir mi?
Oklitus 25Temmuz'un önerisine sıcak baktığını belirtir ve bu oluşumun nasıl olacağına dair fikrini çıtlatırken neden bir Allahın kulu çıkıp da "ne diyorsun sen" diye sormuyor?
Durum düşündüğü gibi vahim bir tablo arz etmiyor da Mr.Yer6 sadece kuruntulanıyor mu?
Parçalanma önerisi neden Mr.Yer6 dışında kimseyi rahatsız etmiyor veya neden başka kimse rahatsızlık duyduğunu dile getirmiyor?
Yeni forum fikrinin babası 25Temmuz mu, yoksa arkasında birden fazla üstyönetici olabilir mi?
25Temmuz'dan daha kapsamlı bir "nasıl" sunan Oklitus yeni arayışların fikir babası olabilir mi?
Cortlist ve yeni forum önerisinin zaman çizelgesinde çakışması tesadüf mü?
Cortlist yeni forum için üye ve yönetici teminini kolaylaştırmak amacıyla gerilim unsuru olarak ortaya atılmış olabilir mi?
Cortliste üzerinde uzlaşılması mümkün olmayan isimlerin alınması yaratılmak istenen gerilimi garantilemek için olabilir mi?
VİPlerden maddi yardım toplanması kararı uygulanır, Çizgiliforum'un teknik alt yapısı düzeltilir, forum daha sağlıklı işler hale gelirse yeni oluşuma geçmeyi isteyecek kişi sayısında bir azalma olabilir mi?
Cortlist ve yeni forum fikri Çizgiliforum bu olumlu sürece girmeden önce özellikle ortaya atılmış olabilir mi?
25Temmuz VİPlerden para toplanması fikrine nasıl bakıyor?
25Temmuz'un yeni forum önerisi ile Çizgiliforum'un akçeli işlere karışmak üzere olması arasında bir bağ olabilir mi?
25Temmuz, ismini lekelemeden Çizgiliforum’u nasıl terk etmeyi planlıyor?

Oklitus'un 38 isimlik cortlist'i gündeme oturuyor:

Özet; Çizgiliforum'u hayatta tutacak temel kaynağı oluşturun VİP nüfusu iki yıl gibi bir süredir kendilerinden beklenen desteği sağlamamaktadır. VİP grubunun harekete geçirilmesi için 2011 yılı içinde bir adım atılmış ve “bazı VİPlerin statüsünün düşürüldüğünü gören diğer VİPler aynı akıbete uğramamak için foruma dört elle sarılırlar” ön kabulü sonucu on kadar VİP cortlatılmıştır. Geçici bir süre hareketlenmeye neden olan bu eylemin etkisi kısa sürmüş, VİPler yine forumun gereksindiği desteği vermez olmuşlardır. Yakın tarihte üst yönetim odasında yapılan konuşmalarda, gerek VİP ve gerekse yeni üyelerin katılımcılığı konusunda fazla umutlu olunmaması, hiç değilse yöneticileri oluşturan çekirdek kadronun eski güzel günlerden alınan tadı anıştıracak kendi kişisel çabalarına yoğunlaşmaları gereği üzerine konuşmalar yapılmış ve mealen; “beklenti düzeyinin düşürülmesi” gereği dile getirilmiştir. Oklitus ise bir yıl önce uygulanan ve sonuçları ortada olan aynı taktiğin tekrar hayata geçirilmesine dayalı, içinde 38 ismin bulunduğu bir kıyım listesiyle çıkagelmiş, kimselere danışmayan ve söylemlerinde sanki forumun tek Admini kendisiymiş gibi bir tını bulunan TimurKhan derhal 17 VİPin kafasını uçurmuştur. Bazı üst yöneticiler henüz kıyılmamış bazı isimlerin de giyotine yatırılmasını önermiş, bazıları cortlist'e değerlendirilmek üzere yeni isimler eklemiş, bazıları da yapılanların hak ve hukuka uygunluğunu sorgulamaya, VİP siteminin olumlu sonuçlar vermesi için nasıl revize edilmesi gerektiği üzerinde konuşmaya başlamıştır.

Daha önce kalıcı bir sonuç vermediği gözlenmiş bir kıyım yönteminin tekrar uygulanması önerisi ne gibi bir beklentiye dayanmaktadır?
Cortlistteki 38 isim içine katılımcılık anlamında halen faal birkaç ismin de alınmasının gerekçesi nedir?
Listenin müellifi "öznel sapma" olarak sunduğu ve bazı subjektif degerlendirmeler sonucu cortlist'e aldığı isimler olabileceğini kabul ederken, bu isimler üzerine bildirilen olumsuz görüşlere neden şiddetle direniyor?
Liste neden "Mr.Yer6'ya kronik muhalefeti dolayısıyla kapalıdır" son sözüyle bitiriliyor, bir tür "hodri meydan" çağrısı mı bu?
TimurKhan 17 ismi seçerken hangi ölçüte başvurdu?
Cortlistteki 17 ismi iki saat içinde "uçuran" TimurKhan listeden yayınlanması öncesinde haberdar edilmiş ve seçeceği isimler konusunda düşünme fırsatı bulmuş mudur, acaba?
TimurKhan'ın forum geleneklerine aykırı bu aceleci tavrının gerekçesi ne, iki saat değil de, iki gün sonra alınsa bu VİPlikler forum ne kaybeder ne kazanır?
TimurKhan harekete geçerken diğer 5 Adminden herhangi birine danıştı mı?
TimurKhan 'ın "önünü ardını çok düşünmek istemiyorum" söylemi düşünmeden hareket ettiğinin bir göstergesi olabilir mi?
Diğer hiçbir Adminin cortlist'in duyurulduğu konuya yazarak görüş bildirmemesi, bu konudaki tek yetkili Adminin TimurKhan olduğunun göstergesi sayılabilir mi?
TimurKhan 25Temmuz'un yeni forum önerisinden hem bu öneri dillendirilmeden, hem de cortlist gündeme getirilmeden önce haberdar olmuş olabilir mi?
TimurKhan forumdaki "tıfıl Admin" konumundan rahatsız olabilir mi?
VİPlerden toplanması kararlaştırılan maddi yardımın kimin banka hesabında birikeceği ve nasıl kullanılacağı TimurKhan için bir sorun olabilir mi?
TimurKhan da 25Temmuz'un kurucu Adminlerin forumda hiçbir aktivite göstermemesinden duyduğu rahatsızlığı paylaşıyor olabilir mi?
TimurKhan Admin konumu nedeniyle açıkça destek veremese de Oklitus gibi yeni forum fikrine sıcak bakanlardan biri olabilir mi?
TimurKhan'ın cortlistteki 17 ismin kellesini almasının yeni forum fikriyle ortaya çıkanların ekmeğine yağ sürmek anlamına geldiğini değerlendirmedi mi?
25Temmuz, TimurKhan ve Heidi-Oklitus ikilisi "artık ne olacaksa olsun" fikrinde birleşmiş ve buna göre 4 koldan harekete geçmiş olabilirler mi?
Olaylara ve tartışmalara seyirci görünümü arz eden diğer Adminler, oyunun gidişatından sonunu kestirmiş ve kendi hamlelerini tasarlamış olabilirler mi?

Ara soru 01:
Andersen çatışması, cortlist'in ortaya atılması ve yeni platforum önerisi tek bir hedefe yönelmiş büyük bir planın farklı kollarını oluşturuyor olabilir mi?
•    Yok canım olur mu öyle şey?
•    Tesadüf diye bir şey duymadın mı sen hiç?
•    Forumda herşey tıkır tıkır işlerken niye yapsınlar ki böyle bir planı?
•    Böyle bir plan yapacak "kapasitede" kim var allahaşkına?
•    Uyan da balığa gidelim!

Ara soru 02:
"Büyük Plan" fikrini VİPcortist'te okuduklarınız ve bu güne kadar kendi gözlemlerinizle elde ettiğiniz verilere göre değerlendiriniz...
•    Abuk-sabuk
•    Saçma-sapan
•    Görünen köye kılavuzluk karlı bir iş değil
•    Yani bunu bu kadar soru sormadan da söyleyebilirdin
•    Soruları geç cevaplara gel

İki bölümdür üstüste yığdığımız soruların "olasılık hesaplarını" değerlendirmeden Çizgiliforum'daki olaylar zincirine anlam vermek güçtür kanımca.. Ancak bu sorular Mr.Yer6'nın kafasında uçuşurken, elinde bugünkü verilerin olmadığını da hatırlatmakta fayda olduğunu düşünüyorum.

Önümüzdeki bölümde bunalımın soğuk nedenlerine de "kısaca" göz atıp tekrar sıcak çatışmanın detaylarına gireceğiz.

Bu pehlivan tefrikası da iyice sona yaklaşmış olacak artık...

Devam edecek...

20 Haziran 2012 Çarşamba

Tam Siper! 08

- sıçtık mı ne?
- o kelimeyi kullanmayalım lütfen!
- ama koku!
- havayı koklamayalım!
- ama paçalardan akıyor!
- dost yüze düşman ayağa bakar!
- len, yüzümüzde bakılacak hal mi kaldı?
- dert etme, deliye kim inanır!
- valla, benim gönlüm kaydı hafiften...
- e, sen biliyorsun da ondan...
- yani bilmeyenler inanmaz mı diyorsun?
- ne diye inansınlar deliye?
- sakın mantıklı konuştuğu için olmasın?

19 Haziran 2012 Salı

Şeytan Mağarası 01

Evet, artık şeytanın mağarasına girelim yavaş yavaş...

Hatırlarsınız; geçen bölümde (Zakkumun Kökü 02- AKA: Exodus) Çizgiliforum ile yolumuzu ayırmadan önce "cinayet mi intihar mı" sorusuna yanıt bulmak gerektiği noktasında kalmıştık... İmza vakasını üst üste yaşanan olaylar zincirinde anlamlı bir yere yerleştirmek için bakışımızı ZAK'ın gözümüze sokulmak istenen lades kemiğine değil, günlerdir forumda grill görünümünde dönen dolaba çevirip, onu harekete geçiren "motor gücü" bularak olup biteni yorumlayabilmek için görüş açımızı genişletmeye karar vermiştik...

Son olarak da Heidi'nin açtığı konu başlığına bir mesaj yazıp sabahı, mahkeme heyeti ve jürinin toplanacağı zamanı beklemeye başlamıştık...

Devam...

Mahkeme öncesi, aydınlatması halinde diğer konulara da ışık tutacak temel sorunun farklı sürümleri olabileceğini de değerlendirmesi gerekir Mr.Yer6'nın.

İntihar mı, cinayet mi, ilahi el mi, akıllı tasarım mı, tesadüf mü, evrim mi?

İşte birazdan anlatılacaklar, Mr.Yer6'nın Heidi'nin "yetişin a dostlar, sapık var" çağrısını duyması ile Heidi tarafından açılan konuya yazması arasında geçen bir saat içinde, başından beri farkında olduğu ama ön kabulleri nedeniyle bu noktaya getirileceğini tahmin etmediği "oyunu" plan plan, sahne sahne değerlendirmesini aktaracak size.

Sondan, sıcak olaydan, başa, soğumaya başlayanlara ve buz gibi olanlara doğru ilerleyerek sahnelere göz atalım.

Heidi imdat istiyor
Andersenin imzası değişiyor
25Temmuz vakası patlıyor
Kutuge'nin maddi yardım talebi geliyor
Andersen'in cortlist'e alınması üzerine tartışma yaşanıyor
25Temmuz yeni forum kuralım önerisiyle geliyor
Oklitus'un 38 isimlik cortlisti gündeme oturuyor, Timurkhan 17 kelle alıyor
Çizgiliforum küçülme sürecini yaşıyor
Çizgiliforum ile Çizgidiyarı arasında dinmeyen bir gerilim ve çatışma var


Sorular sorarak sahneleri planlara bölelim:

Heidi imdat istiyor:

Özet; saat gece 2.40 sıralarında Heidi, Andersen isimli VİP üyenin imzasının değiştirildiğini ve yeni metnin kendisine yönelik hakaretler içerdiğini fark edip, hem üst yöneticilere birer özel mesaj gönderiyor, hem de üst yönetim odasına bu keşfini yansıtan bir konu açıyor.

•    Fark edilene kadar en az üç saat boyunca dolaşımda kalmış olması gereken küfür-imza nasıl oldu da bunca zaman kimsenin gözüne ilişmedi?
•    Neden hakaretin hedef aldığı kişi Heidi, bu imzayı ilk gören yönetici?
•    Heidi imza süsü verilmiş şifreli metni nasıl deşifre etti?
•    Andersen'in Heidi hakkında ileri sürüp hakaret unsuruna dönüştürdüğü konuları nasıl bilebildiğini merak etmedi mi?
•    Heidi kendisine yapılan hakareti silerek ortadan kaldırmak yerine, neden konu açıp, tüm yöneticilere özel mesaj yazıp imzanın halen dolaşımda kalmasına izin verdi? (İmza yanılmıyorsam Savataged tarafından saatler sonra silinmiştir)
•    Elinde BAN yetkisi olan Heidi, ortada bu kadar net bir hakaret varken Andersen'i neden banlamadı da konuyu mahkeme heyetinin önüne getiriyor?
•    "Bu adi sapığı seven ve savunanlara" selam göndermesinin anlamı ne, Andersen Heidi'ye daha önce de sapıklık alameti vermişti de, buna karşın Andersen’i savunanlar mı vardı?
•    Heidi, kendisine yapılan bu terbiyesizliğin temizlenmesi için sadece Andersen'in mi kafasını istiyor?
•    Agresif ve fevri tavırlarıyla dikkat çeken Heidi, düşman ve "düşmanımın dostu düşmanımdır" olarak gördüğü iki ismi harcamak için bu işe kalkışmış olabilir mi?
•    Forumda Heidi'nin şifresini bilen biri var mı?
•    Heidi mahlasını kullanan gerçek kişi imza değiştirildiği sırada online mı?
•    İstanbul’da yerleşik Heidi’nin forum tarafından loglanmış IP numaraları üzerine yapılan araştırma (IP Location Finder),  neden Ankara çıkışlı bir sayfa dolusu IP’den bağlandığını gösteriyor?


Andersenin imzası değişiyor:

Özet: Andersen 23:00'da forumu terk ediyor, görünüşe göre terk etmeden önce imzasını değiştirmiş ve yazdığı ve yazacağı her konunun altında görünecek olan imza satırına Heidi'ye hakaret içeren bir metin yerleştirmiş.

•    Andersen salak mı?
•    Heidi ile alıp veremediği ne?
•    Heidi'nin küçük düşürülmesi için illa da VİP Andersen ağzından mı küfür edilmesi gerekiyor, ikinci bir üyelik alsa onun üzerinden küfretse daha akıllıca bir iş yapmış olmaz mı?
•    VİP statüsü onun için ne anlam ifade ediyor?
•    Andersen eğer iddia edildiği gibi karşının taksisiyse neden burada eriştiği VİP statüsünü riske atıyor?
•    Andersen bu naneyi yemek için neden civcivli saatler yerine forumdan el etek çekilen gece saatlerini seçti, imzayı olabildiğince az kişi mi görsün istiyor?
•    Andersen bu naneyi yedikten sonra, neden yeni konular açarak veya hazır konulara yazarak hakaretini daha görünür kılmadı da, sadece çekti gitti, imzayı olabildiğince az kişi görsün, mümkünse bir tek Heidi'nin gözüne mi takılsın istiyor?
•    Hedef sadece Heidi'nin görmesi idiyse neden özel mesaj gibi bir yola başvurmadı da, herkesin görebileceği bir yöntemi seçti?
•    Andersen'in Heidi hakkındaki tahminlerinin tutarlı olmasının arkasında ne var?
•    Nasıl oluyor da Andersen'in zamanlaması üst yönetim odasında sinirlerin keman teli gibi gergin olduğu bu anı saptayabilecek kadar kusursuz? (Daha önce de bir örneğini vermişti ZıpZıp tartışmaları sırasında.)
•    Andersen eğer forumu 23:00’da terk ettiyse imza değişimini 25Temmuz’un Mr.Yer6’ya taarruz etmesinin hemen öncesine nasıl oldu da denk getirmeyi başardı?
•    Andersen yönetimden birinin yansıma kimliği mi? Öyleyse kimin?

25Temmuz vakası:

Özet: her nasılsa, Oklitus'un Mr.Yer6'ya obsesif ithamı gönderdiği bir mesaj üzerine, Mr.Yer6'nın kendisine obsesif kompulsüf bozukluk teşhisi koyduğunu düşünen 25Temmuz, Mr.Yer6'ya daha önce başkaları tarafından yönlendirilmiş aşağılama sözcüklerinden derlediği bir antoloji sunuyor ve aruz vezniyle yazılmış, bilinen bir şiiri kullanıp "köpek" demeye getirip hakaret ederek Mr.Yer6'yı sabrının sonuna doğru itekliyor.

•    25Temmuz yanlış iz üzerinde olduğu çok çok açık bir durumdayken neden Mr.Yer6'yı "kıtmır" ilan eden bir mesaj yazdı?
•    25Temmuz'u yanlış iz üzerine yönlendiren, dolduruşa getirerek Mr.Yer6'ya saldırtan biri olabilir mi?
•    25Temmuz, kendisine Mr.Yer6 tarfından konuyu yanlış anladığı gösterildiği halde neden geri adım atmıyor?
•    Mr.Yer6'nın da 25Temmuz'a aynı şekilde karşılık vermesi, "ayna tutması" sonucu, forumdan ayrılıp kendi forumunu kurmak için aradığı "küsme" mazeretini elde etmek için kıtmir’i kullanmaya çalışıyor olabilir mi?
•    Eğer varsa 25Temmuz'u yanlış iz üzerine yönlendiren kişi, Mr.Yer6'nın yanıtı veya konunun aydınlanması sonucu 25Temmuz'un kendisini yanıltan kişiye de tepki duymasını ve "küsüp" giderek yeni forumu açmasını garanti altına mı almak istiyor?
•    25Temmuz, Mr.Yer6 ile tartışmasından aldığı hasarı, onu haksız duruma düşürecek bir hileye başvurarak gidermeye çalışmış olabilir mi?
•    25Temmuz, kendisini yanlış yönlendiren kişiye ve Mr.Yer6'ya kızıp, gelişecek olaylar sonucunda her ikisini de zora sokacak bir hamle yapıp Andersen'in imzasını değiştirebilir mi?
•    25Temmuz, kurmayı planladığı foruma üye ve yönetici temin etmek için forumu yıpranma ve parçalanma sürecine sokacak bir hamleye başvurmuş olabilir mi?
•    25Temmuz'un forum önerisi ile "anlayan anladı" diyerek kastettiği Oklitus'un yeni forumun nasıl olacağına dair açılımı örtüşüyorsa, 25Temmuz'u yanlış yönlendiren Oklitus veya kankası Heidi olabilir mi?

Kutuge'nin maddi yardım talebi:

Özet: 2012 başında forum üst yönetimi bir toplantı yapmış, o güne kadar masrafları karşılayan iki admin; Mustafa ve Kutuge'nin bu yükü kaldırmakta zorlanmaları gerekçesiyle VİP üye ve yöneticilerden maddi yardım istenmesine karar verilmiştir. Toplanan yardımın büyük kısmı, birikmiş hizmet sunucusu kirası gibi borçlar için harcanacak, kalan kısmıyla da forum yazılımı üst sürümlerden biriyle güncellenecek, altyapı sorunları giderilmeye çalışılacak, gerekirse profesyonel bir teknik admin tutulacaktır. Üç aylık bir bekleyişin ardından Önceki gün Kutuge, ilgili yardım talebini dile getiren konuyu açmış ve bir banka hesabı bildirmiştir.

•    Kutuge yayınlanan cortlist içinden sadece belirli isimlerin statüsü düşürülse dahi bu eylemin olası hayırseverleri kaçırdığını düşündüğü için mi yardım konusunu şimdi dile getirmek ihtiyacı duydu?
•    Cortlist'i yayınlayan kişi ve "anında" bazı kelleleri alan Timurkhan hakkında ne düşünüyor?
•    Cortlist konusunda Timurkhan, Kutuge dahil herhangi bir başka admin ile uzlaştı da mı 17 kafayı aldı, yoksa Kutuge bu konuda dışlandığını düşünüyor olabilir mi?
•    Kutuge, 25Temmuz'un önerdiği yeni forum fikrine nasıl bakıyor?
•    25Temmuz'un önerdiği fikre Oklitus'un getirdiği açılımı nasıl değerlendiriyor?
•    Oklitus'un hem cortlist fikriyle ortaya çıkması, hem de Kutuge, Mustafa ve Mytra isimlerini devre dışı bırakacak yeni forum fikrini destekliyor olması karşısında kayıtsız mı?
•    Kutuge hem cortlist hem de yeni arayışlar fikrinin ortaya atılması sonucu göreceği zararı fark etmiş ve beklenmedik bir hamle girişiminde bulunmuş olabilir mi?
•    Andersen'in imza değişiminin cortlist hazırlayarak potansiyel hayırseverleri ürküten Oklitus ve masrafların yöneticiler tarafından karşılanması gereğini dile getiren Mr.Yer6 arasındaki gerilimi kıran kırana bir çatışmaya dönüştüreceğini hesaplamış ve bu iki muhalifi aynı anda ekarte edecek bir hamle tasarlamış olabilir mi?

Ara soru:
Sizce "Andersen imza değiştirdi, Heidi'den intikam aldı," açıklaması Çizgiliforum’da olup biteni açıklamak açısından yeterli mi?
  • Yeterli
  • Yetmezli
  • Yetti gayri, tak etti canıma
  • Evet ama yetmez
  • İnsan yetinmeyi bilmeli

Peki, bu günlük bu kadar soru yeterli mi?

İzninizle diğer sahneleri sonraki devam yazımızda “planlara” bölelim...

Devam edecek...

18 Haziran 2012 Pazartesi

Duydum ki!

duydum ki,
dara düşürmüşler serdar'ı...
sıkıştırıp köşeye, boşaltmışlar cebini...
almışlar diplomatik pasaportunu elinden...
demişler ki;
bir daha yapma!
müsekkin alışkanlığından vazgeç!
gitme eskiciye filan...
ya da dönme buralara...

17 Haziran 2012 Pazar

Tipsiz and Tırıks

Sevgili Tipsiz and Tırıks müdavimleri, merhaba!

Sanal âlemdeki yolculuğunuzda karşılaşabileceğiniz bir takım sorunların üstesinden kolayca gelmeniz için hazırladığımız Tipsiz and Tırıks köşemizin bugünkü konusu forum yöneticilerinin ama özellikle de orta halli forum yöneticilerinin çok hoşuna gidecek. 

Bilindiği üzere forumlar kimin eli kimin cebinde mekânlar olup, üyeleriyle forum dışı tek gerçek bağlantıları e-mail adresi üzerinden kurulabilen iletişimdir. Forum botundan gelen mesajlar, yöneticilerle yazışmalar filan hep bu adrese başvurur.

Foruma üye olmak isteyenler geçerli bir e-mail adresi vermelidirler ki forum yazılımı üye kayıt işlemi sırasında bu posta kutusuna bir aktivasyon mesajı göndersin ve üye adayının gerçek bir kişi olduğu doğrulansın. Geçerli adres vermeyen üye adayı avucunu yalar yani!

Ne? Sizin foruma üye olmak için aktivasyona gerek yok mu? Olm, kek misiniz siz? Yukarda "forumlar kimin eli kimin cebinde mekânlardır" dedik ama sizinkinde "elim cebimde, cebim delik, elimde ne var?" durumu hâkim olur. (Eşantiyon olarak Dr.Skull'dan durumunuza uygun bir parça armağan edeyim size, keyifle dinlersiniz yazımızı okuduktan sonra.) 

Aman ha!
Çabuk aktive edin aktivasyon zorunluluğunu.
Yaptınız mı?
Tamam, devam ediyoruz.

E-mail adresinin ikinci bir işlevi daha var. Alzheimer, erken yaşta bunama, kırk foruma zart zurt üye olup şifre şaşırma gibi durumlarda üyenin de işine yarar. Foruma giriş yapamayan üye şifre sıfırlama talebinde bulunur ve forum botu da üye kaydı sırasında verilen posta adresine bir link gönderir.
Linki alan üye, bunu tıkladı mı, şak diye yeni şifre belirleyeceği forum sayfasına yönlendirilir!

Kapiş?
İşte biz bu özelliği kendi iğrenç amaçlarımız için kullanacağız.

Nası mı?
Olm, hiç mi editör paneline girmedin hayatında?
Bir de kendini forum yöneticisi sanıyorsun...

Gir de bak, orada at nalı büyüklüğünde üye e-mail adresi görülüyor!
Göremedin mi?..
Bekliyom...

Oh sonunda!
Bi an, vazgeç şu Tipsize Tırık numaralar öğretmekten, diye geçti içimden.
Neyse son anda kurtardın paçayı...
Devam ediyoruz..

Sonradan keleğe gelmek istemiyorsan sırf bu işler için bi e-mail adresi alsan iyi olur.
Aldın mı?

Şimdi kendine bir hedef üye seç!
Kıl kaptığın cinsten, ama başına fazla bela olmayacak biri olsun!
Ne olur ne olmaz!

Tamam mı?
Devam ediyoruz....

Üyenin e-mail adresi yerine kendininkini yaz, kaydet...
Şimdi forumun ana sayfasına git!
Ne! Doğrudan kendi isminle Login mi oldun?
Tamam, sen bir kurabiye canavarısın!
Forum, makinene yüklediği kuki sayesinde seni tanıdı...
Logout ol şimdi..
Logout ne diye sorma, çarparım...

Tamam mı!
Şimdi, belirlediğin üyenin usernameini yaz login bölümüne.
Sonra da bir şifre salla...
Nooldu?
Giremedin di mi?
Yoksa hemen gireceğini mi sandındı?
"Paralonızı unuttuysanız" diye bir sayfa geldi önüne, değil mi?
Tıkla oradaki linki.
Üye profiline kaydettiğin e-mail adresini yaz karşına çıkan kutucuğa.
Okeyleyiver, sana zahmet.
Git posta kutuna bak şimdi!
Hehe!.. Senin forumdan sana bi posta gelmiş...
Aç postayı, forum botunun gönderdiği şifre sıfırlama linkini tıkla…
Hop yine forumun şifre belirleme sayfasındasın...
Yeni şifreyi yaz, tekrar yaz... Okeyle...

Artık kıl kaptığın üyenin rumuzuyla girip ister özel mesajlarını oku, ister kıl kaptığın başka bir üyeye küfret, kim tutar seni?!
Dilediğin pisliği yapabilirsin...
Ne ka kıl, o ka pislik!

Fazla pisletme ama, sonra temizlemesi zor olabilir…

İşini hallettikten sonra yine kendi isminle yönetici olarak gir, kurbanının e-mail adresini eski haline getir… 

Sonra geçip seyret, millet nası birbirine giriyor...
Bakıyorum, keyiften ağzın kulaklarında!

Adına giriş yaptığın üye hâlâ ban yemediyse, ya sizin yönetim uyanmadı, ya millete iyi sataşamadın, bi yerde hata yapmışsındır işte. Ara bul! O "ağda" kılıklı tip de düşünsün dursun, "şifrem neydi" diye… Nasılsa o da sıfırlar, kendine yeni şifre alıp girer foruma… Sonra da n'aaptım da millet bana cephe aldı diye dövünür durur..

Güzel di mi?
O yüzden köşemizin adı Tipsiz and Tırıks, Tipsiz bu sayfada yazılanları uygulayanlar, Tırıks da, ne olup bittiğini anlamayanlar. Yoksa sen Tips and Tricks mi sandındı?

Kulak pasını silesin diye armağan ettiğim parçayı da dinlemeyi ihmal etme..
C'ya!