Sabah olup mahkeme heyeti toplanmaya başlayınca, tepkiler de
peşpeşe gelir.
Gelen ilk kişi üst yönetim odasında açılmış konuya yazar ve Andersen
için "yağlı urgan" önerir. Mr.Yer6'nın otopsi istemini "komplo
teorisi" olarak değerlendirmekte, "önce asalım sonra kendi aramızda
yargılarız," mealinde konuşmaktadır!
Mr.Yer6 devreye girer ve "Adminler hüküm verene kadar
diğer tüm yöneticilerin yapacağı ban eylemini geri alacağını" söyler...
İkinci kişi, forumun son birkaç gününün kendinde yarattığı
"akıl tutulması"ndan bahseder. Heidi'nin durumuna üzülmüştür ama bu
noktaya gelinmesinde başkalarının da sorumluluğu olduğunu kibar bir dille ifade
etmektedir.
Üçüncü kişi, "asmadan önce hesap sormak,
yargılamak" gereğini vurgular. O da "bu raddeye nasıl
gelindiğini" anlayamamıştır.
Dördüncü kişi, soruşturma mevkiinde biridir ve Mr.Yer6 gibi
o da öncelikle Andersen ile iletişime geçmeye çalışmıştır. Ancak Mr.Yer6'nın
imzayı yönetimden birinin değiştirmiş olabileceğine dair söylemine "sanmam,"
diyerek katılmadığını gösterir. Andersen'in VİPliğini yanıt gelene kadar
aldığını ve imzayı sildiğini ilan eder. (Benim aklımda gece saatlerinde Savataged
tarafından silinmiş gibi kalmış, hernedense...)
Şu ana kadar gelişmeler Mr.Yer6'nın tahmin ettiği gibi
gitmemektedir. Garip bir biçimde sanki "sağduyu" ağır basmaktadır... Sağduyunun
ağır bastığı her yerde bir sol kroşeye ihtiyaç vardır ve o da gelmekte
gecikmez!
Nasıl ama? Can alıcı noktalara harika darbeler indiriyor
değil mi? Hele hayatının en acı deneyimlerinden birini dün gece yaşayan Heidi'yi
bir baba şefkatiyle sarıp nasıl da teselli ediyor, hassas sözcükler seçerek...
Efenim? Duyamadım...
Teselli meselli yok mu?
Amorti bile mi yok?
Aaa, öyle miymiş gerçekten?
Bakiiim...
Hakkatten valla, yalancıktan bir "geçmiş olsun"
bile yok!
E vardır bi bildiği, canım...
Teselliye gerek yoktur belki.
Belki de büyük ikramiye vardır mesajında...
Hernekadar geceden kalma, kafa patlatmaktan bitap halde
olsa da artık alıngaçlarını tam güç çalıştırmak zorunda olduğunun farkındadır Mr.Yer6.
Oklitus'un mesajını didik didik ederek okur.
Bu mesajda "kim" sorusuna verilen birden fazla
"haklısın" yanıtı vardır ve Mr.Yer6 kafasındaki çözümün sağlama
işlemini yapmıştır artık!
En iyi savunma saldırıdır felsefesiyle kaleme alınmış bir
metin olduğu da hemen belli olmaktadır.
Tam o sırada, şeytan dürter Mr.Yer6'yı... (Yok, o değil,
asıl şeytan! :)
İşi kolayca halletsene, der.
Tek bir cümle yazman yeter!
"Andersen benim ve imzamı kim değiştirdiyse onu
gözlerinden öpüyorum" de, olsun bitsin!
Savunacağım diye kendini öne sürmedin mi zaten? Şimdi de
sür!
Onlar ayıklasın pirincin taşını!
Sonra gider banlarsın Andersen'i. "Kirletilmiş bir
mahlasla işim olmaz artık benim," der kılıfına uydurursun.
Bu arada seni "ham yapmak" isteyenler de kaba
etlerinin üzerine oturmuş olurlar!
Böyle bir fikre herkes açıktır zaten, "Mr.Yer6 niye
savunuyor ki bu adamı?" sorusuna pek çok kişi "kendisi olmasın sakın,"
karşılığını vermektedirler muhtemelen.... Kimse üzerine düşünmez bile!
Güzel olurdu doğrusu!
Hem güzel olurdu, hem kolay!
Ama Mr.Yer6'nın amacına uygun düşmezdi bu
"şipşak" çözüm!
Tek fire ile forumun "bütün halinde" kalmasını sağlamaya
karar vermemiş miydi? O kararlılıkla uzun, zahmetli, sonucu alması zamana
yayılacak, ama bu süre içinde Çizgiliforum'un savunma hamleleri
gerçekleştirebileceği bir çözüm üzerine kafa patlatmamış mıydı tüm gece?
Şeytana uysa, üst yönetim odasında olup da gönlü yeni
oluşuma kaymış, imza değiştirme ahlaksızlığına bulaşmış olabileceği zannı
üzerinde yoğunlaşan herkes "şıpın işi" kopardı forumdan...
Çizgiliforum'dan oluk oluk kan nakledilirdi yeni oluşuma... "Suyunun
suyu" akar, herşeyi herkesi önüne katardı.
Ama yine de bomba gibi fikirdi doğrusu... Hele, Andersen'in
üst yönetimdeki gerçek kimliği nasıl da şaşar kalırdı. Ortaya çıkıp "kimin
kimliğini kimin elinden alıyorsun" da diyemezdi. Nasıl açıklasın ki imza
değişimini?.. Ya da sessiz kalışını. İmza
değişimine alet olan veya susarak ortamı sinsice gözleyen yönetici fena bir
ders almış olurdu..
Bomba gibi fikirdi, ama bombanın patlayacağı yer patlamasını
hiç istemediği yerdi Mr.Yer6'nın. Zaten günlerdir bomba manyağı olmuştu forum. Fitili Oklitus
tarafından döşenmiş cortlist bir barut fıçısı olarak forumun orta yerine
konmuş, bomba ekiplerinin müdahalesine izin vermeyen TimurKhan tarafından
aniden patlatılıvermişti. Ardından 25Temmuz molotof kokteyli atmıştı üst
yönetim odasına, yeni oluşum fikriyle... Sonra Kutuge ortaya çıkmış, VİPlerden
yardım isteyen ses bombasını patlatmıştı... Ardından Heidi hassas kurulmuş bir
bubi tuzağına basmıştı. Yoksa, Heidi değil miydi tuzağa düşen?! Hem de bunlar
sadece üç güne sığmıştı. Bir de bunu kaldıramazdı forum!
Zaten sıtkı sıyrılmıştı artık bu forumdan Mr.Yer6'nın,
"tek fire" olarak da kendisini belirlemişti... Asıl planına bağlı
kalmaya karar verdi.
Mr.Yer6, şeytan'a "sen kendi pabuclarına bak"
deyip yeniden incelemeye başlar Oklitus'un mesajını...
Konuya yazan tüm yöneticiler arasında bir tek Oklitus'un
metni Mr.Yer6'yı doğrudan hasım ilan etmektedir ve bir tek Oklitus'un metni
savunma temalarına sahiptir!
Daha ilk paragrafında, "burada değildim ki, naaber!"
demiştir. Gerçi en önemli kozu ilk elden savurmak ondan beklemediği, pek de
akıllıca olmayan bir şeydir, ama madem öyle uygun görmüştür, olsundur...
Henüz kendisine yönelik bir itham yönlendirildiğini diğer
üst yöneticiler bilmez bir tek kendisi farketmişken “keşke tüm metni saldırı
üzerine kursaymış,” diye düşünür, Mr.Yer6. Zira ilk ve en önemli kozu "ben
burada değildim ki, suç üstüme kalsın" savunmasını çökertmek işten bile
değildir... Oklitus da bunu biliyordur zaten. "Yine de bu kozu ilk elden
kullandığına göre, demek tribünlere oynuyor! E, güzel!"
"Giriş böyleyse gelişme ve sonuç bölümlerinde kim bilir
neler var," diyerek devam eder Mr.Yer6!
Diğer bir koz!
"Oklitus Heidi'ye hakaret edecek ha,
hayatta inanmam!" zaten çantada keklik bir düşüncedir, ama Oklitus yine de
işini şansa bırakmayıp pekiştirmek istemiştir zihinlerdeki düşünceyi.
Bir konuyu tartarken karşı kefede denk bir ağırlık
bulunmasına özen gösteren Mr.Yer6 terazinin diğer kefesine bakar.
Andersen ve onun üzerinden zor duruma sokulmak istenen
kişinin başlarının belaya girmesi için Andersen'e nasıl bir hamle yaptırmak
gerekir ki? Elbette o imzayı Andersen dışında birisi de değiştirse sorun yaratacak
bir metin seçmesi, tam da yapılması gerekendir. "Heidi'ye karşı böyle
terbiyesiz bir imza tasarlamam mümkün değil" savı nötralize olur birden.
Bu noktada küfür-imzanın neden gece saatlerinde yazıldığı ve olabildiğince az
kişinin gözüne ilişmesinin sağlandığı sorusu daha da anlam kazanır, Mr.Yer6
için… İmza sadece yöneticilerin gözüne ilişmiştir, nedense! Adeta Andersen Heidi'yi
kollamış, üyelerin onun hakarete uğradığını fark etmemesini sağlamıştır, titiz
bir zamanlamayla.
Öte yandan, Avatar değiştirdiği vaki olan Oklitus, hernedense imza değiştirdiğini "hatırlamamaktadır"... Yine bir "ben yapmadım" savunmasıdır bu, açık olarak.
Bazı insanlar için amacın, araçtan kutsal olduğuna defalarca
şahit olan Mr.Yer6, majör kozlarla dolu bu eli incelemeyi sürdürür...
Burası üst yönetim odası değil de briç masası olsa böyle bir
el "grand slam yapar, zon bağlar," der, yine de
"kontur" atacağı deklarasyonu bekleyecektir Mr.Yer6. :)
Oklitus şimdi de tüm yöneticileri zan altında bırakmakla itham edip,
sosyal ilişkilerine saldırmaktadır Mr.Yer6'nın. E, tamam işte, tribünlere oynadığını
saptamıştık daha önce! "Halbuki, sosyal ilişkilere saldıran tutumunun ne
anlama geldiğini daha önce kendisine bir vesileyle açıklamıştım, unutmuş olsa
gerek" diye düşünür Mr.Yer6 ve "körle yatan şaşı kalkar" diye
özetler durumu.
Not: Adrese teslim mesajdır, kimse üzerine alınmasın.
Oklitus'tan önce yazan Süpermod veya Adminlerden herhangi
biri "Mr.Yer6 beni de suçluyor" diye düşünmemiştir. Zira Mr.Yer6
kaleme aldığı metne "çaktırmadan" özenmiştir. Süpermodları, hatta Adminleri
bile değil, doğruca hariçten Adminlik okuyanı şüpheli gibi göstermiştir. Bir
bildiği var elbet! :)
Hani bu savı Heidi dile getirmiş olsa, evet, "içimizden
biri" deyip şüphelerimizi paylaştık onunla! Ama Oklitus bu! Allaalla! :)
Oklitus'un tüm yöneticilerin zan altında bırakıldığına dair
çıkışını stratejik bir hamle olarak değerlendirir Mr.Yer6. Nedense dört isim
zikretmiş, Kolibri, Harunaybal, Kutuge ve Heidi'ye gönderme yapmıştır. Bunlar
ilgili konuya yazan isimlerdir. Bir ismi zikretmemiş, zira o isim, "yağlı
urgan" önerisini getiren, yani tam da beklenilen tutumu sergileyen ilk
kişidir... Diğer isimler ise konuya yazma sıralarıyla kaleme alınmışlardır Oklitus tarafından. Bu
yöneticiler "ortada" bir görünüm veren, "asmadan önce
sorgulayalım" diyenlerdir... Özetle
"Mr.Yer6 sizi de suçluyor, neden halen istediğim noktaya
gelmiyorsunuz?" mu demektedir Oklitus?..
"Yahu bari araya bir kaç isim daha kat, maksadın kör
göze parmak gibi okunmasın," diye düşünür Mr.Yer6.
Dördüncü koz!
Mr.Yer6'yı ahlaka mugayyir sözcükler kullanmakla itham
ediyordur Oklitus!.
İşte mihenk noktası!
Not: Oklitus'un mesajının kalan bölümlerini de çözümleyip bu
dördüncü koza geri döneceğiz, ama "senin gibi düşünen iki kişi daha olsa
cartayı çekmiştik, şirazeyi kaydırmıştık", sözünün bu gün itibariyle ne
kadar anlamlı olduğuna da dikkatinizi çekmek isterim!
Hadi devam etmeden önce bir de soru soralım. :)
Soru:
Sizce Oklitus Heidi'ye gönderilen özel mesajın içeriğindeki
hakarete neden takıldı?
• Andersen'i kazanmak istiyor
• Hakaret Andersen'e gitmiyor ki
• Andersen burada ve VİP kalır
• Mr.Yer6'nın ağzı çok bozuk
• Yandım anam!
• Hakaret Andersen'e gitmiyor ki
• Andersen burada ve VİP kalır
• Mr.Yer6'nın ağzı çok bozuk
• Yandım anam!
Son iki hamlesi de ilginçitir Oklitus'un!
Mr.Yer6'ya "bizi rahat bırak" demektedir. Net bir
biçimde rahatsızlığını dile getirmekte, geçmişte hazmetmekte zorlandığı unsurları
da sokuşturarak Mr.Yer6’yı “öteki” ilan etmektedir yine…
E, adam zaten ilgili konuya yazmış, "Çizgiliforum'da
bulunmak için sebebim kalmadı, bu mesele nasıl sonuçlanırsa sonuçlansın,
ayrılıyorum" demiş... Heidi’ye bir geçmiş olsun demeyi bile ihmal ettiren
bu telaş niyedir acaba?.. Belki de Mr.Yer6'nın konuyu sürükleyeceği yerden
ürkmüştür, çabucak gitsin istiyordur, kim bilir…
Ve sonuncusu: "Andersen
kazanılabilir, sorun Mr.Yer6".
Niye ki? Daha düne kadar Andersen'i yemek için bu kadar
iştahlı görünenler karınlarını başka bir şeyle mi doyurmaya niyetlenmişlerdir?
Heidi'ye yapılan hakaret Oklitus için hiç önemli değil de Mr.Yer6'nın
ahlaka mugayyir bulduğu sözleri daha mı ciddi? Andersen'in hakaretinden Heidi'nin
gocunması için hiç bir neden yok da, Mr.Yer6'nın sözleri daha mı incitici?
Yoksa Andersen başından beri göstermelik bir hedefti de Oklitus şimdi mi sadede
geliyor?.. Oyun kurucu olarak kullandıkları Andersen ismini yitirmek mi
istemiyor? İlginç!
Sahi, Andersen'in üst yönetimde birinin yansıması olduğunu
düşünüyorduk değil mi? Acaba kim? Düşün düşün, nasıl çıkacaz bu işin içinden?
:)
Hedefte Andersen'in değil de Mr.Yer6'nın bulunduğunun net
özetidir Oklitus'un mesajı. Heidi’nin de her zamanki gibi kanka konumunda
olduğunu düşünmemek için neden de yoktur...
Mr.Yer6'nın forumdaki sosyal ilişkilerine saldırılmakta,
kronik muhalefet ilan edilen kişi şimdi de istenmeyen kişi mertebesine
taşınmakta, Mr.Yer6 ile aralarında itekleye itekleye soruna dönüştürülen Andersen
ise kazanılmak istenmektedir...
Vay canına!
Taşlar yerli yerine oturmuştur artık ve Mr.Yer6'nın açık
konuşma zamanı gelmiştir! Ya da şöyle diyelim; "açık açık
konuşturmak" zamanı...
Devam edecek...
Efenim?
"Dördüncü koz" mu dediniz?
Hay allah, az kaldı unutuyorduk...
Bir bölüm sonra, söz!
Araya tam siper filan da almayız!..
Araya tam siper filan da almayız!..