5 Haziran 2012 Salı

Koyu!

- pıst, kardeş bi baksana
- buyrun
- açtığın konuyu uygun ana başlığa koy
- koyarım
- mükerrer taramanı daha önce açılan konuya koy
- koyarım
- toplu paylaşım yapma, paylaşımlarını ayrı konulara koy
- koyarım
- hepsine kapak resmi koy
- koyarım
- büyük değil, forum formatında resim koy
- koyarım
- küçük değil, forum formatında resim koy
- koyarım
- konu başlığına uygun metin koy
- koyarım
- paylaşım dosyası ismini belirleyici koy
- koyarım
- kapaklara logo koy
- koyarım
- taramalara watermark koy
- koyarım
- taramanı şu upload sitesine değil bu upload sitesine koy

- koyarım
- hadi bana bir çay koy
- koyarım
- açık değil koyu koy
- koyarım
- iki şeker koy
- koyarım
- bardağı soluma değil sağıma koy
- koyarım
- şekeri karıştır da koy
- koyarım ağzının ortasına!

5 yorum:

  1. Heidi, forum içinde sıkça sohbete katılan, mesaj yazan biri değildir ama konu VİP muhabbetine geldiyse, “Yöneticiler çalışıyor, vip’ler yatıyor. Ama onlara bizi böyle köle gibi kullanma hakkını biz verdik.” türünden, en son söylenecek lafı en başta söyleme zevkini kesinlikle kaçırmaz.

    Şimdi yazılanları okuyunca Oklitus’un da vip takıntısının ondan az olmadığını görüyorum… Hafiye mübarek, istatistikler tutuyor, raporlar yazıyor, infaz listeleri hazırlıyor… Yahu, altıüstü bir forum, yani yaşamın çılgın koşuşturmacası içinde insanların biraz soluklanıp kafa dağıtmak istedikleri, fırsatını bulduklarında da birşeyler paylaştıkları, huzur aradıkları bir yer. İnsanları soğuk savaş yıllarındaki demirperde ülkelerindeki yöneticilerin yaptığı gibi fişlemenin, gece gündüz takip etmenin, listeler hazırlamanın, kısacası, abartmanın ve işgüzarlığın anlamı ne. Kendilerini nasıl şartlandırıp, kuruyorlarsa artık; onlara göre çizgi roman sevgisi bahane, kişi VİP ise her an bir üç kağıt yapabilir, yularını boş bırakmaya gelmez, çünkü ard niyetlidir, içten pazarlıklıdır, güvenilmezdir, kötüdür işte…

    Şu an bunları yazarken, ikide bir ısıtılıp ısıtılıp getirilen listede kimler vardı diye de merak etmekten kendimi alıkoyamıyorum…

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. sonlara yaklaşırken Heidi'nin forum içindeki duruşu üzerine bir yorum yazmayı düşünüyorum, haddim olmayarak tabi ki... ama kafalardaki bazı sorulara kendi kafamdaki yanıtları vermezsem, iyi niyetli, yapıcı, kültürlü bir insanın neden gergin, kırıcı ve uzak bir insana dönüştüğünü anlamak mümkün olmayacak.

      demidperde benzetmeniz gerçekten öyle güzel özetliyor ki, üstüne söz söylemeye gerek bırakmıyor.

      oklitus ve heidi ile anlaşamadıımız noktalardan biri de galiba yönetim ile ilgili yaklaşımlarımızdı. yani bir yönetim "yaptırıma" ne kadar sık başvuruyorsa aslında yönetsel bir beceriksizlik olduğunu gösterir bu bence. yaptırım'dan önce ikna gelmeliydi bana göre. kıvıramadık bu öncelik sırasını..

      dizginleri fazla gererseniz, sürdüğünüz at öce yavaşlar, sonra durur, sonra da adım adım gerilemeye başlar. yönetiminizde koşmasını istediğiniz varlığa yapılacak şey değil bu. kırbaçlayayım da koşsun, derseniz, bakarsınız üstünden atı verir sizi! herşey dozunda olmalı, dizginleri o kadar asılmayacaksın, kırbaca da ihtiyacın olmaz o zaman!

      son iki yıldır ÇF'de yaşanan budur. atın durup gerilemeye başlamasıyla dizginlerin gergin tutulması arasındaki bağ tüm emarelere karşın kurulamamış, ama koşturalım diye de kırbaç eksik edilmemiştir..

      aslında çok fark etmez, ama Cortlist'i yayınlamamam gerek.. 90 küsür VİP ismin 38'i zikredilmiş olsa da listenin müellifi faal üyelerin 10-15 olduğunu söylemekte... kalanlar geçmiş konularda açıklanan bakış açısı değişmezse, bugün değilse bile yarın topun ağzındadır.. gerçi olayları domine edenler bundan sonra ne kadar etkin olabilirler bu işlerde, orasını kestirmek güç. sanırım yoğut üflenerek yenecektir bundan sonra. bu da iyi bir şey olsa gerek.

      Sil
  2. Bugün eskikitaplarim.com da tesadüfen bir nickle karşılaştım mhytra size birini hatırlattımı şu an itibarı ile özel mesajlaşmalarsa kimbilir nelerin yazıldığının belli olmadığı bir forum savaşımı başladı acaba ne dersiniz?bir forum düşününkü 6 admini var ama sadece 1 tanesi online diğerleri hiç foruma uğramıyor yada şöyle bir uğrayıp bakınıp gidiyor.Sayın yer6 ''sanırım yoğut üflenerek yenecektir bundan sonra'' üflenecek yoğurtmu kaldı ki.Çizgiromanlar ne mesaj verir okuyanlara haksızlık karşısında haklıdan yana ol dostların için gerekirse ölümü göze al, ya mizah dergileri onlar bu ülkede yıllardır her yanlışlığa her insanı rencide edecek uygulamaya en sert muhalifi etmişlerdir.Peki bir forum da bunların arşivini yapanlar daha bu bilince erişememişse bunları kapalı vermişsin açık vermişsin ne ifade eder.Bir ve beraber olma mesajın kardeşliğin mesajının verildiği o kalem oluşturulan eserlerin üzerinden kavga etmenin manası nedir?İşte asıl bunun cevabı verilmelidir buna sebep olanlar tarafından eğer azıcık vicdanları varsa açık ve net şekilde buna cevap vermelidir birileri.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. ne denebilir ki? artık hiçbir şey şaşırtaz herhalde beni.. yok yok bende bu kafa varken daha çooook küçük dil yutma vakası yaşarım.. :)
      olsun, deneyimle sabit, küçük dil yutulsa da yeniden çıkıyor..

      yine de mhytra herhalde bizim mytra değildir.. sonuçta erken gelen kapar rumuzu bu ortamlarda.

      asıl benim dikkatimi çeken Eskit'te heidi'nin hem majiskül hem de miniskül harflerle rumuzunun alınmış olması. acaba diyorum birisi miniskül heidi'yi kaptı da gerçek heidi'ye majiskül mü kaldı? hatta heidi şu an peter olarak orada dolanmak zorunda kalmış bile olabilir.. :) belki bu isimler için de bir savaş yaşanıyordur, belli mi olur? ama biz işin iyi yönünden bakalım, eğer böyle bir rumuz savaşı varsa, bu arkadaşlar hafiften starlık yoluna girmişlerdir ve bizim gibi bloglar paparazilik yapmakta haksız sayılmaz bu durumda...

      sonuçta, hiç bir zaman geç değildir, diyelim ve yoğurdun ayran formunda da güzel olabileceğini farz edelim.. malum, ayranın soğuk olanı makbuldür.. üflemeye de gerek kalmaz hem..

      şaka bir yana, insanlık durumu, bazen farkında veya farkında olmadan çizgiromanlardaki kötü adamlarla özdeşleşilebiliyor demek ki.. hayat, çevre ve diğer dış etkenler getirip bırakıyor insanı bir noktaya.. geldiğiniz noktada iyi safta olduğunuzu düşünürken karşı saf sizi kötü görüyor. normal.. doğal hatta..

      temel ilkede birleşebilir ve iyiliğin kimseye zarar vermemek, en azından bu yönde gayret göstermek olduğunu kabul edersek bizlere dışarıdan bakanlar (varsa tabi) iyi ve kötü ayrımını bize oranla çok daha net yapıyorlardır herhalde..

      umarım öyledir..

      Sil