21 Haziran 2012 Perşembe

Şeytan Mağarası 02

Sorular sorular sorular...
Kimi asla yanıtlanamayacak sorular...
Kimisinin yanıtı gün gibi ortadayken, kimisininki muğlâk sorular...

Anlaşılan, kaybolmadan yola devam etmek için biraz uğraşmamız gerekli şeytan mağarasında... Ya da kaybolsak bile sonunda çıkışı gösterecek ekmek kırıntıları serpmek durumundayız izlediğimiz yola…

Geçen bölümde oyunun üç sahnesini enine boyuna ve diyagonal olarak “planlara” bölmüştük, aynı taktikle devam edelim…

Andersen'in cortlist'e alınması üzerine tartışma yaşanıyor:

Özet; Andersen hernedense bir takım yöneticilerin dikkatini çekmiş, hernedense sene başında yapılan toplantıda kimliği sorgulanmış, hernedense, yanılgı sonucu ZıpZıp paylaşımlarının çalıntı olduğu düşünülmüş, hernedense kırıklink bildirimleriyle ilgili bir konuda yazdıkları nedeniyle kündeye getirilmiş, yerden yere vurulmuş, hernedense karşının taksisi olduğuna hükmedilmiş, hernedense artık VİP statüsünü işgal etmemesi gerektiğine karar verilmiş ve Cortlist'e "öznel sapma" sonucu yerleştirilmiştir. Bu "hernedense" sorularının makul hiçbir nedene dayandırılamadığını ortaya koyan Mr.Yer6 ile Oklitus-Heidi ikilisi arasında uzadıkça uzatılan, çiğnenmekten perti çıkmış sakız gibi bir tartışma sürmekte, ikili bu tartışma süresince “hernedense” zaman zaman hadlerini aşan sözcüklerle Mr.Yer6'yı hırpalamaktadırlar.

Oklitus ve Heidi için Andersen'in ne gibi bir önemi var?
Andersen hangi hareketiyle sorgulanan VİPler arasına girdi?
Andersen adının İstanbul toplantısında gündeme getirilmesi bu ismi sorgulamak için mi, yoksa nabız yoklama mı?
Mayıs 2011'de VİP olan Andersen'in hiç bir yöneticide iletişim bilgilerinin bulunmaması neden 2012 Ocak’ında sorun haline dönüştü?
Andersen Ankara toplantısına neden katılmadı?
Andersen'e gönderilen "Ankara toplantısına katıl" çağrısını yanıtsız bırakması neye delalet eder?
Andersen'in karşının taksisi olduğu savını destekleyen bir kanıt var mı?
Andersen'in karşının taksisi olduğu savı, Çizgiliforum'da bir yöneticinin yansıma kimliğini ortaya çıkarmak amacıyla kullanılmaya çalışılan bir tür maske olabilir mi?
Oklitus ve Heidi, Andersen'in bir Çizgiliforum yöneticisinin yansıma kimliği olduğu fikri üzerinden gidiyorsa, bu konuyu ısıtıp ısıtıp tartışma ortamına çekmekle ne elde etmeyi umuyorlar?
ZıpZıplarla ilgili ilk konu başlığını açan kişi, kendiliğinden mi harekete geçti, yoksa birilerinin rica etmesi sonucu mu?
ZıpZıplarla ilgili ilk konu kapandıktan hemen sonra aynı meselenin, Oklitus tarafından, gözünden kaçması mümkün görünmeyen bariz farklara karşın, ikinci bir konu açılarak sunulmasının anlamı ne?
Heidi ve Oklitus, Andersen tartışmasını gündemde tutarak, Mr.Yer6'yı mı hırpalamaya çalışıyor?
Mr.Yer6'nın ikinci kimliği Andersen mi sanılıyor?
Andersen üzerine ZıpZıplar konusunda yaşanan tartışmadan haksızlığı kanıtlanarak çıkan Oklitus-Heidi bu ismi cortlist'e almanın Mr.Yer6 ile yeni bir çatışma anlamına geleceğini hesaplamadı mı?
Tartışma çıkacağı hesaplandıysa kasten mi Andersen cortlist'e alındı?
Gerçek hedefleri Andersen mi, Mr.Yer6 mı, yoksa ismi hiç zikredilmeyen bir başka yönetici mi?
Çeşitli şekillerde nokta atışı yaptığı gözlenen Andersen'in "varsa" ikinci kimliğini Admin grubu içinde mi aramak daha doğru olur?
Oklitus forumdaki birden fazla kimliği içinden birini "yürü ya kulum" diyerek VİPliğe taşımış olabilir mi?
Andersen Oklitus olabilir mi?
Andersen Oklitus ise ikinci kimliği üzerine sert bir söylemle gidişinin amacı ne olabilir?
Oklitus'un çark edip "Andersen burada VİP ve öyle kalır" noktasına gelmesi Andersen'in onun ikinci kimliği olduğuna yorulabilir mi?
Andersen Oklitus ise, bu iki ismin aynı kişide birleştiği şüphesine sahip bazı yöneticilere aksini ispat için Andersen'e saldırıyor görünümü mü vermeye çalışıyor?
Haksız çıkışlarla Andersen'i gündeme getiren Oklitus ve Heidi zaten VİPliğinin alınmayacağını hesaplamış, ancak Mr.Yer6 ile yaşanacak tartışma sürecinden elde edecekleri faydayı değerlendirerek harekete geçmiş olabilirler mi?

25Temmuz “yeni forum kuralım” önerisiyle geliyor:

Özet; cortlist'in ortaya atılmasından 11 saat sonra 25Temmuz, Admin grubunun yarısını oluşturan Kutuge, Mustafa ve Mytra'nın forumda aktif rol almamalarını temel gerekçe göstererek yeni bir plat-forum kurma önerisini içeren "Önemli" başlıklı bir konuyu üst yönetim odasında açar. Konu açıldığı sırada Oklitus'un cortlist'i nedeniyle tekrar hortlayan Andersen tartışması tüm şiddetiyle devam etmekte, diğer bazı yöneticiler de, hemencecik cortlatılmış olan VİPlere karşı takınılan tavrı sorgulamakta ve VİPlik sisteminin daha sağlam temellere nasıl oturtulacağı yönünde fikir alışverişi yapmaktadırlar.

25Temmuz'un yeni forum kurmak gerekçesi olarak bazı Adminlerin forumda bulunmuyor oluşunu göstermesi geçerli bir mazeret mi?
Kurucularının aktif olmadığı bir forumda yönetici olarak bulunmayı neden “onursuzluk” olarak değerlendiriyor?
25Temmuz'un yeni forum önerisi, Çizgiliforum'da bir üst yetki düzeyine atanmak için kullandığı bir tür tehdit olarak değerlendirilebilir mi?
“Suyunun suyu” olarak tanımladığı yöneticileri neden kurulacak yeni foruma çağırıyor, bu adamlar aniden memba suyuna mı dönüşecekler orada?
Her türlü yeni platforum önerisine açık olduğunu ilan eden 25Temmuz, neden kapıyı Çizgiliforum'un yüzüne kapatıyor gibi bir görünüm arz ediyor?
Çizgiliforum içinden çıkacak yeni bir forum'un Çizgiliforum'a ne gibi bir etkisi olacağını düşündü?
Bu bir bölünme çağrısı anlamına gelmiyor mu?
Yeni forum çağrısındaki "olmayan olmasın" ifadesi Çizgiliforum'un bölüneceğini öngördüğünü açıklamıyor mu?
"Olmayan olmasın" denen kişilerin Çizgiliforum'da kalmaları halinde 25Temmuz'un gözündeki "onursuz" ve "suyunun suyu" konumları pekişecek mi?
Zaten zor günler yaşayan forum bu çağrı sonucu bölünürse ne kadar yaşama şansı kalır, değerlendirdi mi?
25Temmuz yeni oluşum hakındaki duyurusunu yapmadan önce nabız yoklamış, bazı yönetici ve bazı üyelerle görüşmeler yapmış olabilir mi?
25Temmuz yeni oluşum hakındaki duyurusunu yapmadan önce teknik altyapı hazırlıklarına girişmiş, server kiralamış, domain name almış olabilir mi?
Oklitus 25Temmuz'un önerisine sıcak baktığını belirtir ve bu oluşumun nasıl olacağına dair fikrini çıtlatırken neden bir Allahın kulu çıkıp da "ne diyorsun sen" diye sormuyor?
Durum düşündüğü gibi vahim bir tablo arz etmiyor da Mr.Yer6 sadece kuruntulanıyor mu?
Parçalanma önerisi neden Mr.Yer6 dışında kimseyi rahatsız etmiyor veya neden başka kimse rahatsızlık duyduğunu dile getirmiyor?
Yeni forum fikrinin babası 25Temmuz mu, yoksa arkasında birden fazla üstyönetici olabilir mi?
25Temmuz'dan daha kapsamlı bir "nasıl" sunan Oklitus yeni arayışların fikir babası olabilir mi?
Cortlist ve yeni forum önerisinin zaman çizelgesinde çakışması tesadüf mü?
Cortlist yeni forum için üye ve yönetici teminini kolaylaştırmak amacıyla gerilim unsuru olarak ortaya atılmış olabilir mi?
Cortliste üzerinde uzlaşılması mümkün olmayan isimlerin alınması yaratılmak istenen gerilimi garantilemek için olabilir mi?
VİPlerden maddi yardım toplanması kararı uygulanır, Çizgiliforum'un teknik alt yapısı düzeltilir, forum daha sağlıklı işler hale gelirse yeni oluşuma geçmeyi isteyecek kişi sayısında bir azalma olabilir mi?
Cortlist ve yeni forum fikri Çizgiliforum bu olumlu sürece girmeden önce özellikle ortaya atılmış olabilir mi?
25Temmuz VİPlerden para toplanması fikrine nasıl bakıyor?
25Temmuz'un yeni forum önerisi ile Çizgiliforum'un akçeli işlere karışmak üzere olması arasında bir bağ olabilir mi?
25Temmuz, ismini lekelemeden Çizgiliforum’u nasıl terk etmeyi planlıyor?

Oklitus'un 38 isimlik cortlist'i gündeme oturuyor:

Özet; Çizgiliforum'u hayatta tutacak temel kaynağı oluşturun VİP nüfusu iki yıl gibi bir süredir kendilerinden beklenen desteği sağlamamaktadır. VİP grubunun harekete geçirilmesi için 2011 yılı içinde bir adım atılmış ve “bazı VİPlerin statüsünün düşürüldüğünü gören diğer VİPler aynı akıbete uğramamak için foruma dört elle sarılırlar” ön kabulü sonucu on kadar VİP cortlatılmıştır. Geçici bir süre hareketlenmeye neden olan bu eylemin etkisi kısa sürmüş, VİPler yine forumun gereksindiği desteği vermez olmuşlardır. Yakın tarihte üst yönetim odasında yapılan konuşmalarda, gerek VİP ve gerekse yeni üyelerin katılımcılığı konusunda fazla umutlu olunmaması, hiç değilse yöneticileri oluşturan çekirdek kadronun eski güzel günlerden alınan tadı anıştıracak kendi kişisel çabalarına yoğunlaşmaları gereği üzerine konuşmalar yapılmış ve mealen; “beklenti düzeyinin düşürülmesi” gereği dile getirilmiştir. Oklitus ise bir yıl önce uygulanan ve sonuçları ortada olan aynı taktiğin tekrar hayata geçirilmesine dayalı, içinde 38 ismin bulunduğu bir kıyım listesiyle çıkagelmiş, kimselere danışmayan ve söylemlerinde sanki forumun tek Admini kendisiymiş gibi bir tını bulunan TimurKhan derhal 17 VİPin kafasını uçurmuştur. Bazı üst yöneticiler henüz kıyılmamış bazı isimlerin de giyotine yatırılmasını önermiş, bazıları cortlist'e değerlendirilmek üzere yeni isimler eklemiş, bazıları da yapılanların hak ve hukuka uygunluğunu sorgulamaya, VİP siteminin olumlu sonuçlar vermesi için nasıl revize edilmesi gerektiği üzerinde konuşmaya başlamıştır.

Daha önce kalıcı bir sonuç vermediği gözlenmiş bir kıyım yönteminin tekrar uygulanması önerisi ne gibi bir beklentiye dayanmaktadır?
Cortlistteki 38 isim içine katılımcılık anlamında halen faal birkaç ismin de alınmasının gerekçesi nedir?
Listenin müellifi "öznel sapma" olarak sunduğu ve bazı subjektif degerlendirmeler sonucu cortlist'e aldığı isimler olabileceğini kabul ederken, bu isimler üzerine bildirilen olumsuz görüşlere neden şiddetle direniyor?
Liste neden "Mr.Yer6'ya kronik muhalefeti dolayısıyla kapalıdır" son sözüyle bitiriliyor, bir tür "hodri meydan" çağrısı mı bu?
TimurKhan 17 ismi seçerken hangi ölçüte başvurdu?
Cortlistteki 17 ismi iki saat içinde "uçuran" TimurKhan listeden yayınlanması öncesinde haberdar edilmiş ve seçeceği isimler konusunda düşünme fırsatı bulmuş mudur, acaba?
TimurKhan'ın forum geleneklerine aykırı bu aceleci tavrının gerekçesi ne, iki saat değil de, iki gün sonra alınsa bu VİPlikler forum ne kaybeder ne kazanır?
TimurKhan harekete geçerken diğer 5 Adminden herhangi birine danıştı mı?
TimurKhan 'ın "önünü ardını çok düşünmek istemiyorum" söylemi düşünmeden hareket ettiğinin bir göstergesi olabilir mi?
Diğer hiçbir Adminin cortlist'in duyurulduğu konuya yazarak görüş bildirmemesi, bu konudaki tek yetkili Adminin TimurKhan olduğunun göstergesi sayılabilir mi?
TimurKhan 25Temmuz'un yeni forum önerisinden hem bu öneri dillendirilmeden, hem de cortlist gündeme getirilmeden önce haberdar olmuş olabilir mi?
TimurKhan forumdaki "tıfıl Admin" konumundan rahatsız olabilir mi?
VİPlerden toplanması kararlaştırılan maddi yardımın kimin banka hesabında birikeceği ve nasıl kullanılacağı TimurKhan için bir sorun olabilir mi?
TimurKhan da 25Temmuz'un kurucu Adminlerin forumda hiçbir aktivite göstermemesinden duyduğu rahatsızlığı paylaşıyor olabilir mi?
TimurKhan Admin konumu nedeniyle açıkça destek veremese de Oklitus gibi yeni forum fikrine sıcak bakanlardan biri olabilir mi?
TimurKhan'ın cortlistteki 17 ismin kellesini almasının yeni forum fikriyle ortaya çıkanların ekmeğine yağ sürmek anlamına geldiğini değerlendirmedi mi?
25Temmuz, TimurKhan ve Heidi-Oklitus ikilisi "artık ne olacaksa olsun" fikrinde birleşmiş ve buna göre 4 koldan harekete geçmiş olabilirler mi?
Olaylara ve tartışmalara seyirci görünümü arz eden diğer Adminler, oyunun gidişatından sonunu kestirmiş ve kendi hamlelerini tasarlamış olabilirler mi?

Ara soru 01:
Andersen çatışması, cortlist'in ortaya atılması ve yeni platforum önerisi tek bir hedefe yönelmiş büyük bir planın farklı kollarını oluşturuyor olabilir mi?
•    Yok canım olur mu öyle şey?
•    Tesadüf diye bir şey duymadın mı sen hiç?
•    Forumda herşey tıkır tıkır işlerken niye yapsınlar ki böyle bir planı?
•    Böyle bir plan yapacak "kapasitede" kim var allahaşkına?
•    Uyan da balığa gidelim!

Ara soru 02:
"Büyük Plan" fikrini VİPcortist'te okuduklarınız ve bu güne kadar kendi gözlemlerinizle elde ettiğiniz verilere göre değerlendiriniz...
•    Abuk-sabuk
•    Saçma-sapan
•    Görünen köye kılavuzluk karlı bir iş değil
•    Yani bunu bu kadar soru sormadan da söyleyebilirdin
•    Soruları geç cevaplara gel

İki bölümdür üstüste yığdığımız soruların "olasılık hesaplarını" değerlendirmeden Çizgiliforum'daki olaylar zincirine anlam vermek güçtür kanımca.. Ancak bu sorular Mr.Yer6'nın kafasında uçuşurken, elinde bugünkü verilerin olmadığını da hatırlatmakta fayda olduğunu düşünüyorum.

Önümüzdeki bölümde bunalımın soğuk nedenlerine de "kısaca" göz atıp tekrar sıcak çatışmanın detaylarına gireceğiz.

Bu pehlivan tefrikası da iyice sona yaklaşmış olacak artık...

Devam edecek...

44 yorum:

  1. Bu kadar soruya bende bir soru ile katılayım daha dün 8 gencecik insanı terörde kaybettik.Birileri benim kitaplarım çalınıyor diye dövünüyor insanın canı gibi çok kymetli bir şeyini bu vatan için feda ederken birilerinin 3-5 kitabı feda olsa ne olur?
    Bugün çizgilinin face sayfasında mealen forumun göçtüğü ilan edildi.Forumun düğmeleri ile o kadar oynadılar ki en sonunda göçerttiler hoş bir atasözümüz vardır''alma mazlumun ahını çıkar aheste aheste'' kaç kişinin bedduasını aldılar bu amana kadar bari akıllansalar ama nerdeeee.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yöneticiler öyle olduğunu sansalar da aslında forumlar yöneticilerin malı değil, orada yüzlerce insanın emeği var, onların birikimlerini aktararak var ettikleri bir mekan orası.. o yüzden de "oh olsun" gibi bir söyleme sarılmak yakışmaz bize.. zaten olan üretilen değere olur, hacıyatmazlar yine yatmaz, yola devam edecek bir kapı bulur, saflar, iyi niyetliler ve idealistler de ortada kalır malesef..

      umarım geri döner ÇF... ülkemiz çizgiroman tarihinde iyisiyle kötüsüyle yeri vardır. oradaki birikimin yitip gitmesine kimsenin gönlü razı olmamalı kanımca.

      eğer geri dönmezse, yarattığı boşluğu doldurmak için kurtlar harekete geçer üstelik.. kavga büyür de büyür.. forumu çökerten hangi "data" ise lütfen bunu da gözönüne alsın diye okurum gazelimi hariçten.. :)

      backup lazımsa vardır "birilerinin" elinde, ondan isterlerse belli bir tarihe kadar olan verileri kurtarıp dönerler aleme...

      Sil
  2. Kendiliğinden yürüyor gibi görünen forum artık kendiliğinden gitmiyordu. Eğlence olarak başlayan forumculuk oyunu giderek devasa boyutlara ulaşmış, masraflar giderek artmış, içinden çıkılamaz hale gelmişti.
    Parasal tükenişin yanında yönetimdeki arkadaşlardan bazıları artık doyuma ulaşmış açıkçası pek ilgilenmiyorlar, bazıları işin havasına ve keyfine dalmış ne oluyor ne bitiyor umurlarında değil, bazıları da oturup izliyor ne olacak nereye varacak diye.
    Artan borçlar, yazılım yenilenmesi ve yeni server kiralama için de bayağı bir masraf gerekiyordu. Sonuçta üyelerden para alınmasina karar verildi. Tabi üyelerden para alındığı zaman onlara eskisi gibi tepeden inme kararlar dayatamayacaktık. Parası olan konuşacaktı. Bu yüzden yeterince tanımadığımız veya kendi deyimiyle "bizimle göz teması kurmaktan kaçınan" üyelerin tasfiyesi gerekecekti. Diğerlerine de yönetimin kararlı olduğunu katılımda bulunmayanların babamızın oğlu dahi olsa, uzaklaştırılacağını göstermenin, gözdağı vermenin bir yoluydu bu.
    Bunlar kolay olmasa da halledildi, ama Mr.Yer6'nın masraflar yönetimce karşılansın teklifi bazılarımızı paniğe sevketti. Daha azı varken neden daha fazla versinlerdi, üstelik hem para verip, her dünya kadar yorulup ortada görünmeyen bazı adminlere neden ikbal temin etsinlerdi. Para veren kimse adminlikten azına razı olmuyordu. Üstelik yeterince şükran borcu ödendiği düşünülen eski adminler bir şekilde ekarte edilmeliydi. Bunun yoluda adres değiştirmekten geçiyordu. Ancak adres değiştirirken de forum geleneklerine, eski adminlerine ya da daha doğrusu oluşmuş mükemmel çekirdek kadroya sıkı sıkıya bağlı, forumun altyapısını oluşturan üyelere bunu nasıl anlatacaktık.
    "Kul sıkışmayınca, Hızır yetişmez derler." Hızır yetişemese de taksiye bindirilip yetiştirildi. Kafalar karıştı, kim haklı kim haksız, ortalık toz duman. Kadroyu tam yeni forumda topladık derken, yazılanlara inanan bazıları geri döndü. Bazılarımız yeni kadroyla ezileceğini hissetti, eski yerde baş kalmayı tercih etti.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. fena bir senaryo değil. eldeki verilerle bu tür çıkarımlar yapmak yanlış iz üzerinde olmak anlamına gelmez. bir iki not düşeyim; hak geçmesin. mr.yer6 masrafların yöneticilerce karşılanmasını daha makul bir çözüm olarak gören "tek" yönetici değildi. şaşırabilirsiniz belki ama oklitus'un da aynı fikirde olduğunu biliyorum (sözüne güvenirsek tabi)... daha da vardır mutlaka, yani yöneticilerin maddi yardımda bulunanlara eskisi gibi tepeden inme yaptırımları diretirken eskisi kadar rahat olamayacakları öngörülmüştür.

      senaryonun zayfı tarafı yardım talep etmeden önce vipleri cortlatmanın mantıksızlığında yatıyor. belki hareketsiz vipler de elini cebine atacak, forumla gönüldüşlığının sürdüğünü göstereceklerdi. ama vip kıyımını önce yapıp sonra el açarsanız, bazı viplerin kaçması kaçınılmaz olur. yine de kıyıma uğrayan viplere bakıp maddi katkıda bulunmayı forumdaki varlığı için hayırlı görenler çıkardı tabi, ama bu da arzu edilen "güvenli" ortamı sağlamazdı. para veren indirdiği şeyleri satın aldığını düşünür ve ahlağına uygun düşen istediği şekilde kullanmakta, hatta başka forumlarda ortaya saçmakta bir sakınca görmeyebilirdi..

      üstelik eğer üst yönetimin dile getirdiğiniz tarzda bir kurgusu var idiyse, bu konunun tartışılacağı veya admin grubunun yaklaşımının ortaya koyulacağı bir başlık yaratmaları iç çatışmalı frenlerdi sanırım. yani gizli saklı bir gündem ile hareket etmeyi yeğledilerse yine kolay kabullenilemeyecek "gizli saklı" bir şeyin peşinde olunduğu düşünülmeli..

      Sil
  3. Cortlistten önce yardım taleb etmek adaletli sistemlerde olur. Bizim yandaş'a değil emrimize kayıtsız şartsız itaat edecek kullara ihtiyacımız var. Viplerin yarısı cortlatıldığı halde, sıra bana da gelir diye düşünemeden elini cebine atan kişiler tam da bizim istediğimiz kişilerdir. Link yenileme işinde başkaldıran, smoduna isyan eden ZAK ve Hakkı savunan Mr.Yer6 bize yaramaz, huzursuzluk kaynağıdırlar. Muhakeme yeteneklerinden çok akıllarını kullanıyorlar.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. akıl, arapça "ip" anlamına gelen akl kökünden geliyor ve düşünceleri birbirine bağlamayı temsil ediyor, yani bir anlamda muhakeme gücü.. o yüzden akıl sözcüğünü kullanmadan son cümlerizi düzenlemek istiyorum izninizle.
      "muhakeme yeteneklerinden çok hinlik kullanıyorlar"...
      hinlik yerine uyacak sürüyle sözcük seçilebilir elbette.. :)

      Sil
  4. Öyle elini taşın altına sokupta bana bırakın ben hallederim diyebilecek babayiğit nerede? İşleri oluruna bırakıp "Su akar çatlağını bulur" yöntemiyle çözümler sunanlar. Böyle bir işi sırtlayıp da ya altından kalkamazlarsa, eskiye rahmet okutmazlarmıydı. Sen darbe yap yönetimi iktidardan düşür, forumu daha kötü hale getir.
    Bir de forumda zaten herşey birbirine girmiş, Mytra'nın da dediği gibi yazılım içinden çıkılmaz hale gelmiş, eskisini düzeltmekle uğraşmaktansa yeni bina yeni yönetim ve taşlar yeni baştan yerine tek tek düzenlice konur. Aksilik olmaz mı olur tabi ama herşey yeni ve değişik alışması zaman alıyor der geçersiniz.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. yazılımın içinden çıkılmazlığı, tartışılır bence. uzman biri pekala halledebilir, sıfırdan bir vbulletin kurar ve ÇF'den alınan backup buna yamanabilirdi kanımca.. yeter ki tanımadığınız bir uzmana açacağınız kapının hazine değerindeki birikiminize zarar vereceği endişesi ile yaşıyor olmayın! mesele buydu, öyle muaama bir yazılım değil!

      belki de viplerin elini cebine atmasıyla hazinemiz çalınacak endişesi bir kenara bırakılıp bir uzmana başvurulacak ve teknik sorunların üstesinden gelinebilecekti. lakin oyun, işler bu aşamaya gelmeden sahnelenmeliydi ki, bazı kafaların arkasındaki düşünceler hayata geçebilsin..

      tabi bu fikirler de havada..
      belki harunaybal el atsaydı yazılıma, biraz pratik yaptıktan sonra her şeyi hale yola koyar, bir başka uzman aramaya bile gerek kalmazdı, bilmiyorum..

      özetle yazılım sorunu meselesi ağacın gövdesi değil, dallarından biriydi, budanabilirdi..

      Sil
  5. Olacağı buydu, ardı arkası kesilmeyen itişme-kakışmaya, alavere-dalavereye dayanamadı, yıkıldı gitti dağ gibi forum… Google’un listesinden bile düşmüş, kendi gitti ismi kaldı yadigar…

    “Andersen Oklitus olabilir mi?”

    Judas, Mahmut, Ozkan (vecihi)… vs oklitus olabiliyorsa elbette olabilir, Andersen’in başı kel mi? :)

    “Oklitus’un 38 kişilik cortlist’i…”

    Şu meşhur listeyi yayınlamadın ya yer6… :)
    Listecibaşı’nın hedefinde kimler vardı merakı değil benimki. Asıl öğrenmek istediğim, listelenip gözden çıkarılarak ÇF’dan kovulması düşünülenlerin, yeni oluşumun kapısında; “hoşgeldiniz, ne iyi ettiniz de geldiniz” diye karşılanıp karşılanmadığı..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Eskit, gelenlere "niye geldin" demediği için tüm gelenlere "hoşgeldin, safalar getirdin" diyor demektir. bu durumda cortlistte adı geçip de eskit'e gelenlere de aynı güleryüz sergilenmiştir. diyar'dan gelenlere de hoşgeldin diyorlar. olması gereken de bu zaten. madem yeni bir defter açıldı, beyaz sayfaları olması normal.. illa da "hoşgeldin" ikiyüzlülük anlamında ele alınmamalı. zira cortlist müellifinin eskit'teki rolü konusunda kesin bilgimiz yok..

      netekim, cortlistte adı geçenlerden eskit'e tayini çıkan varsa, umarım mutlu olurlar orada..

      Sil
  6. Olaylar Blog yazılarının müellifine bile
    “25Temmuz'dan daha kapsamlı bir "nasıl" sunan Oklitus yeni arayışların fikir babası olabilir mi?”
    “Cortlist ve yeni forum önerisinin zaman çizelgesinde çakışması tesadüf mü?” vb. birçok soruyu sordurup kafa karışıklığına neden olabiliyorsa, yazıları dışardan okuyanların, kamyon farı yemiş tavşan gibi kalakalması gayet doğal. :)

    “...illa da ‘hoş geldin’ ikiyüzlülük anlamında ele alınmamalı…”

    İlla ki... tabi “normal” şartlarda… eh, kabul edersiniz ki yaşananların da normalliği tartışmaya açık... :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. burada sıraladığım sorular, heidi'nin saldırıya uğraması ile mr.yer6'nın onun açtığı konuya yazması arasında geçen bir saatlik sürede aklından geçen sorular... bazıları birbiriyle çelişiyor gibi görünebilir. aynı konuya farklı açılardan bakabilmek ve en doğru açıyı saptayabilmek içindir sorular arasındaki çelişki..

      bir bölüm sonra yazacaklarımız, bu sorulardan ne çıkartıp ne yaptığımızı anlatacak, sanırım o zaman biraz daha aydınlanacak konu...

      bugün elbette çok daha net bir "sonuç" var elimizde..

      yani yazılacak olsa, benim forumdan ayrılmamdan sonra içerde neler oldu da bir ay sonra büyücek bir kopma gerçekleşti meselesine de bakmak lazım (tabi ki mr.yer6 ile hiç bir alakası yoktur o kopmanın). içeride harekete geçirilmiş dinamikler (dinamitler de diyebiliriz) neden olmuştur kopmalara.. vipcortist'i neredeyse "zorla" yayına sokulması için bir takım aklıevvellerin yaptığı hamlelere de bakılmalı... köşesine çekilmiş bir adamı, birisi niye sindirim sisteminle ilgilenmeye zorlarken diğeri (aynı gün) özel mesaj yoluyla aklınca bir şantaj mesajı gönderir de mr.yer6'yı harekete geçirmek için adeta itekler? vipcortist yayına başladıktan sonra kimler ellerindeki hangi kağıtları açtılar, konusu da ilginçtir ve aslında, yazılması halinde bir çok konuyu daha da net anlaşılır kılar...

      ama o zaman herhalde bir türlü "son" yazısını göremeyiz bu blogda..
      fazla uzatmadan bitirmek lazım...

      özet şudur; bütüne baktığınızda "tesadüf" ile izah edilemeyecek zincirleme bir olay örgüsü varsa, olaylar ve hamleler üstüste geldiğinde birbirlerini pekiştiriyorlarsa ortada "akıllı tasarım" vardır.. belki harici hamleler bu akıllı tasarımın ortaya koymayı istediği şeyin arzulanan biçimde oluşmasını engellemiştir. o zaman da devreye "evrim" girmiş, yeni koşullara göre uyarlanmıştır tasarım..

      Sil
  7. İmzayı diyelim ki, Andersen değiştirdi:
    Burda Habire Heidi'ye saldırıdan, hakaretten, küfürden bahsediyorsunuz ama, Bunca yazıyı okudum, Heidi'yi direk hedef alan bir yazıya rastlamadım. Desifre' nin kalitesi deşifre edenin kalitesini gösterir. Çizgiroman tercümelerinde de aynı durum geçerlidir. Bazılarının mükemmel tercümesine karşılık, bazıları da abuk sabuk, anlamsız, espiriden yoksun tercüme yaparlar, yorum kişiye göre değişen bir olaydır.
    Heidi'nin kendi kendine gelin güvey olması Andersen'in ona yazdığı anlamına mı gelir, belki basit bir kadere isyandır.
    Bunu abartıp da, üstüne alınıp da ortaya veryansın etmek biraz kendini beğenmişlik, kapris gibi geldi bana. Nasıldı o imza, misalen:
    "Hangi dağda gezsen
    Bir sivri tırnaklı ayı,
    ...
    ..." yazsaydı,
    Kimin alınması gerekirdi, Okl.? TmK.? 25tm.?.....
    Haaaa...
    Ama imza kasıtı olarak değiştirildi ise o zaman ciddi ciddi bu işin b.klitus'u çıktı demektir. Heidi'nin olayı sahiplenmesine şaşmamak lazım. Tezgahın bir parçası olarak kendine düşen görevi layıkıyla yerine getirmiştir.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. "benmerkez"de merkez ne kadar büyükse herşey "ben" ile ilişkilenir.. ama o ayrı mesele..

      "nokta atışı" hedefin forumdaki bayan üşeyerden biri olduğunu gösteriyordu. yakın tarihte de heidi ile aralarında -rep müessesesi işletildiği için heidi'nin gemisinin yara almaması mümkün değildi bu amiral battı oyununda.. asıl üzerine düşünülmesi gereken, andersen nasıl oluyor da "nokta atışı" yapıyor?

      Sil
  8. Kolibri'nin kendi bloğun da sorduğu "Andersen'in neden hiç sesi çıkmıyor?" sorusunun cevabını bilebilseydik keşke...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. öldürdüler adamı.. şemdi "ses ver andersen" diye talepte bulunmak ve bir ölünün bu çağrıya yanıt vermesini ummak, boşa gibi geliyor bana. ama hayaleti herkesi rahatsız edebilir, hala..

      Sil
  9. Kolibri iyimser bir adam. İyimserlik yeterli bir meziyet değil. Sizin son cümleleriniz çok hoşuma gitti. İzin verirseniz buraya taşımak istiyorum ve aynen altına imzamı koymak istiyorum.
    "zihinlerin nasıl çalıştığını gördüm, problemlerin nasıl "çözüldüğüne" bire bir tanıklık ettim, sistem içinde gücü ele geçirenlerin hangi eğilimlerle hareket ettikleri de malum, umutsuz olmaya hakkım var sanırım.."
    İyiniyet tüm bunları engelleyemiyor.
    Meşhur hikayedir:

    Hikâyemiz, Herkes, Birisi, Herhangi Biri ve Hiç Kimse adlı dört kişi hakkında…

    “Yapılması gereken önemli bir iş vardı ve Herkes, Birisi’nin bu işi yapacağından emindi.

    Gerçi işi, Herhangi Biri de yapabilirdi. Ama Hiç Kimse yapmadı… Birisi buna çok kızdı. Çünkü iş Herkes’in işiydi.

    Herkes, Herhangi Biri’nin bu işi yapabileceğini düşünüyordu. Ama Hiç Kimse, Herkes’in yapamayacağının farkında değildi.

    Sonunda; Herhangi Biri’nin yapabileceği bir işi, Hiç Kimse yapmadığı için, Herkes, Birisi’ni suçladı…”

    Yoruma gerek var mı bilmi-yorum.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. kolibri iyimser, üzerine düşeni de yaptı, aslında.

      benim de iyiniyet hakkında bir tezim vardır. aksi ispatlanmadıkça herkesi dost ve iyi olarak kabul ederim. ama bilirim ki iyimserlik dünyaya iyi gözlerle bakmaktır, baktıını görmemek değil!.. bu da kötümserlik sayılmaz her halde.. :)

      kötülükle mücadele iyilikle olmaz değil, ama kalıcı bir sonuç alınamaz. zira kötülük kültürel olduğu kadar kalıtsal da olabilir çünkü. kültürel etkiler sonucu kötülük üretenleri iyilik çemberiyle izole edip etkisizleştirebiliriz, ama içinden gelen dürtü sonucu kötü olmayı seçenler için yapılabilecek çok az şey var.. o yüzden kötülerle mücadele, onlar kadar kötü değilse bile onlar kadar katı olmakla mümkün.

      neyse biz yine iyi tarafından bakalım ve kabak başında patlayan iyimserlerin kabak tatlısı yapmayı bilmesini umalım. :)

      Sil
  10. Kolibri'nin Andersen için söylediği;
    "İmza olayı olmasaydı ne vipliği alınacaktı ne de bir zarar gelecekti ona." sözleri ilginç.
    Niçin sorgulanır hale geldi, niçin hedef seçildi, diye sormuyor da, biz onu korurduk anlamına getiriyor. Forum kardeşlerine hiç sebep yokken saldıranların, hedef gösterenlerin, aşağılayanların davranışlarının foruma zarar verdiğini ve nasıl bertaraf edileceğini düşünmüyorda geç arkama ben seni korurum anlamına getiriyor. Mr.Yer6'yı kim korudu ki seni kim koruyabilecek, adam forumu kapattı gitti, ne yapabiliyorsun? sana haber bile vermiyor. İyimserlik böyle bir şey galiba.
    Kabak başında patlayınca, hazır kendiliğinden dilimlenmiş diye düşünmek.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. her hangi bir olayda neden-sonuç ilişkisi kurmaz, sadece sonuçla ilgilenirsek, yaşadığımız hiç bir şeyden ders alamayız. aşırı sürat yaptınız, ardından kaza geldi, üç kişi öldü. eğer gördüğünüz sadece cesetlerse, aşırı sürat yapılmaması gerektiği dersini alamazsınız.

      sonuç "işlenen suç" ise, neden kısmını aydınlatmadan o suçun oluşum koşullanırını değerlendirmeden bir adım yol gidemez, aynı veya benzer suçların defalarca işlenmesine seyirci kalırız. tabi gücü elinde tutan taraftaysanız ve "sorun değil, cezasını veririz" diyorsanız, daha çok suç işlenir, daha çok ceza verilir. bir de bakmışsınız ki ne suç işleyecek adam kalmış ne de ceza verecek..

      kolibri suç'u görüyor. mr.yer6 ortada suç varsa bu suçun koşullarını oluşturanları ve azmetticileri görüyor, bazılırının ise gözü kör olmuş hiç bir şey görmüyor, tek koşulla gözleri açılacak forumda hedef aldıkları kişinin cesedini görmeleri halinde... şok tedavisi yani.. hedef andersen mi, mr.yer6 mı, yoksa çizgilforum'un kendisi mi? ya da birbirine bağlı olduğu için "hepsi" mi? malesef suç koşullarını oluşturan kişilerin egosu tatmin için neyi harcadığını göremeyecek kadar kör etmiştir gözlerini..

      kolibri, andersen'in vipliğinin alınmayacağına dair tahmini dillendirmiş ama belki de görülmesi gereken şey vipliğinin alınması istenen kişiler içinde andersen'in adının neden bulunduğuydu? o noktaya gelene kadar listeyi hazırlayan kişilerin andersen üzerine oyunlar oynamaya başladığını da görmek lazım. görmüyorsak ya bakmıyoruzdur ya da başka bağımlılıklar görüşümüzü kısıtlıyordur.. sonuçta ÇF el yordamıyla yolunu bulmayı tercih ediyorsa merdiven boşluğuna veya uçuruma yuvarlanması kaçınılmazdı.. buyrun uçurum..

      kutuge'nin rcihan tartışması sırasında sonucu değil sebebi gördüğünü gayet iyi biliyorum ama malesef gerekli operasyonu yapmayı başaramadı. muhtemeldir ki, bir diğer admin veya sebebi göremeyen başka yöneticiler kutuge'nin yaraya neşter vurmasını önledi..

      Sil
    2. Anladığım kadarıyla gemicilerin gemide kadın bulunmasını neden uğursuz saydıkları meselesi rcihan meselesinin de esasını oluşturuyor. Kutuge ile mitra'nın arasını açan, forumdan soğumalarına da yolaçan gemideki uğursuzluğun giderilmesi olmalı.
      Eğer öyleyse gemicilere hak vermek lazım.

      Sil
    3. herhangi bir delilim veya bildiğim bir şey yok ama kutuge ve mytra'nın foruma soğuk duruyor olmalarında aralarında tatsız bir şey olduğuna yoruyorum ben de. eğer var idiyse, büyük ihtimal ne heidi ne de rcihan odaklıdır. daha çok eşitler arasında kim daha eşit gibi bir açmaza girmiş olmalarıdır..

      Sil
    4. Mytra'nın Nisanda foruma dönmesinden sonra ipleri ele alışı, o yokken forumun karman çorman olduğunda, sorunların biriktiğinden yakınması, tek başına yeni VİP'leri belirlemesi, yeterince katılımda bulunmayan bazı VİP'lerin statülerini düşürmesi, Rcihan olayında Kutuge'yi gözardı edip Heidi'yi desteklemesi, ve tek başına önemsiz gibi görünen daha birçok sebep soğukluğa neden olmuştur.
      ÇF'un en büyük zaafı, barajda oluşan çatlağı göremeyen veya görsede önemsemeyen (Biz büyük bir forumuz)yöneticilere sahip olmasıdır. Forumun 19 mayıs kulesi gibi insanlardan oluştuğunu unutuyorlar. Biri gider, bini gelir demekle işler yürümez. Bu sizin kabiliyetsizliğinizi gösterir.
      En tepeye çıkıpta, bayrak açarak "en büyük biziz" diye bağırmak iyi bir imaj sağlar, Ama sizi tepeye ulaştıran insan katmanlarının
      direnci, dayanıklılığı, sağlığı, mutluluğu, onere edilmesi,.. hepsi ciddi yöneticilik sorunlarıdır.
      Artık admin değilim beni takmazlar demeyin, bencillikten vazgeçin, forumu liyakatla yetişen, adaletle hükmedecek yeni nesillere bırakın, sizde onur üyesi olarak, herkesin baştacı olarak yerinizi alın.

      Sil
    5. mytra - kutuge arasındaki her ne ise kendileri söylemeden bizimkiler tahminden öteye gitmeyecek. belki her ikisine de yakın olan birileri gerçekte ne olduğunu biliyordur.. artık çok önemli değil galiba..
      mytra'nın en büyük meziyeti olan tatlı dil ile bile çözemediği bir sorunsa aralarındaki "büyük" demektir... küçük küçük olayların birleşerek büyük bir kütle oluşturmasından ziyade yekpare bir büyük meseledir diyorum ben ama tabi ki tahmin...

      öte yandan maddi sorumluluğu üstlendiği halde köşeye çekilen bir admin var; kutuge... forumun temel taşı niteliğinde bir admin de diğer köşede; mytra... geride kalanlara at oynatmaları için koca bir özgürlük alanı tanımışlar bir yıldır.. geride kalanlar da, üstelik en güvenilen kişiler, üst üste hatalar yapıyorlar... hatta onlara tanıdıınız özgürlük alanını rahatsızlık kaynağı olarak görüyorlar... ilginç..

      mytra hadi neyse de kutuge'nin hem forumun maddi sorunlarını çözen kişi olması hem de adminlikten vazgeçmesi düşünülemezdi. maddi sorunların ne şekilde çözüleceği saptandıktan sonra belki... e, saptanmış ve harekete geçilmek üzere, ne diye yeni forum kuralım diye ortaya çıkıyorsunuz ki? kutuge'yi zorlamak için mi?

      neresinden bakarsanız bakın buradan kötü kokular yükseliyor..

      ÇF'nin zaafları konusunda da haklısınız. yöneticilerin "küçülme sürecine" etkisini işleyeceğim sahneleri planlara bölerken..

      Sil
    6. ''Niçin sorgulanır hale geldi, niçin hedef seçildi, diye sormuyor ''
      Sormadığını nereden biliyorsun,belki de sormuştur?

      Kolibri kimsenin tavuğuna kış dememiş bir adam,yarası yok ki gocunsun.
      İyiniyeti de polyanna olduğundan değil,bunca emeğin yok olup gitmesine gönlü razı gelmediğinden.
      Kabak ne başında patlayacakmış,yumurta küfesi mi var ki sırtında?
      Fiş tekrar takılır yada takılmaz...Takılırsa ne ala, takılmazsa Mualla...Nerde tırak orda bırak.

      Sil
    7. kolibri'nin her haim yerli yerinde müdahalelerle konuyu sağlıklı tartışma ortamına çekmeye çalıştığını ben biliyorum. zaten andersen'i savunma işini mr.yer6 üstlenmişti ve son imza olayına kadar da şahinlerin hamlelerini boşa çıkarmıştı, kolibri veya bir başka yöneticinin müdahalesine gerek yoktu.. bir isim daha zikredelim. melih41 de vipcortatma oyunuyla sergilenen haksızlığa tepki koymuştur. zaten orada olanlar biliyor, bilmeyenler de öğrensin, zararı yok.. zira sonrasında gelişen başka olaylar ve belirsizlik ortamının doğru duruş sergileyen insanları da zor duruma düşürdüğünü biliyorum.. harunaybal da cezalandırmadan önce konuyu sorgulamanın gereğini belirterek sağduyu örneği vermiştir.

      geriye kalanlar, hiç ses etmeyenler, tepki koymakta gecikenler suçlu mu demek oluyor bu_ elbette hayır. konuyu anlayabilmek, dönen dolabı görebilmek için üzerine eğilip kafa patlatmak gerekliydi. o yüzden arkadaşlarımızın hemen uyanamamasına şaşmamak gerek.

      sonuç itibariyle; kabak mr.yer6'nın başında patladı.. ısrar olmasaydı o da "kabak nasıl oyulur" göstermek durumunda kalmazdı. yoksa işi ne mr.yer6'nın onla bunla, kıymetli vaktini niye harcasın?.. üstelik müsekkinini ihmal pahasına.. :)

      Sil
  11. Üç gün önce Serdar'ı cortlattılar, kimin sesi çıktı, kim engelleyebildi. İyimserlik muhteşem bir pasta tarifine benziyor, ama karın doyurmuyor.
    Hayatta güzel olan ne varsa: Ya kanuna aykırı, ya ahlaka aykırı, ya da şişmanlatıcı. Maalesef iyimserlik bu gruplardan hiçbirine girmiyor.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. yedi büyük günahtan sözedilir: kendini beğenmişlik, açgözlülük, kıskançlık, öfke, tembellik, doymazlık, şehvet...olup bitene bakalım ve ÇF'nin bu günlere nasıl geldiğini, bunlardan hangilerinin kimler tarafından işlendiğini görelim.. hadi sonuncuyu saymayıverelim.. :)

      sanırım serdar'ın kellesini koltuğuna verenler, kıskançlık, öfke ve kendini beğenmişlik örneği vermişler..

      Sil
  12. Olayları sessiz kalarak izlemeyi seçen andersen kanadında bundan sonrası için de sessizlik sürecek gibi, bu iyice belli oldu. Sıklıkla andersen adı geçiyor ama rcihan71 olayının da önemli kırılma noktalarından biri olduğunu düşünüyorum.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. rcihan olayı epey geride kaldı. hatırlamıyorum heidi ile aralarında çıkan tatsızlığın nedenini.. hatırladığım heidi'nin bodoslama rcihan'ın üzerine yürüdüğü, rcihan'ın sert bir karşılık verdiği, benim kendisine yazıp "ok yaydan çıktıysa önünde durmanın anlamsız olduğu" ve yazdığı sert karşılığı silmesi yönünde bir ricada bulunouğum. rcihan ricama uymuş ve silmişti yazdıklarını.. lakin heidi'nin oku güdümlüymüş, gitti vurdu rcihan'ı.. rcihan ile kutuge'nin geçmişten gelen bir iletişimleri varmış, kutuge heidi ile aralarının açılmasını göze alıp bir kaç hamle yaptı ama nafile.. o dönemde mytra'nın konuya bir yorumu vardı: "kendi atadığın yöneticinin arkasında durmak gerek," diye.. yani heidi'nin kollanması gereğini dile getiriyordu. işler heidi'nin istediği gibi sonuçlanmış olsa da heidi de yara aldı ve uzun zaman, çoook uzun zaman, forumun öleceğine, biteceğine dair mesajlar eşliğinde karamsar bir tablo çizmeye başladı. heidi ve oklitus bu olay üzerine forumda profillerinde görünen tüm arkadaşlarını arkadaşlıktan çıkardılar. belki seçici algıdır, ama o günden itibaren forum lehine çalışmaktan da vazgeçtiklerini düşünürüm. daima sert, daima amansız olmuş, her türlü geçim sorunu yaşadıkları üyeyi safdışı bırakma yoluna gitmişlerdir... hadi "öznel sapma" diyelim bu saptamama! :) kanımca üyelere karşı forumun soğuk bir yüze bürünmesinde en önde gelen etkenlerdir ikisi ve birbirleriyle dayanışma içinde hareket edişleri. bu dayanışma onları bulaşılmaması gerekli kişiler noktasına da taşımış olabilir, bazı yöneticilerin gözünde...

      Sil
    2. [QUOTE=Heidi;294682][B]Zagorabi[/B]'nizin ait olduğu Diyar'da bir dergi çıkartılıyor ve abiniz de kadrolu elemandı orda. Ne hikmetse istifa ediverdi. O derginin son sayısında, Çizgili Foruma küfür eden bir karikatür var. Ahlaksız, insanlık dışı yaratıklara yakışan o karikatürün yeraldığı diyardan buraya abi ithal edilemez!

      Başka Vip olacak kalmadı galiba, biraz forumu takip edin! Başka emek verenler var! Tabi Vip olması gerekenlerden çok Vip'liği haketmeyenlerin de alınması gerekiyor![/QUOTE]

      Heidi'nin bu sözlerinden sonra , Zagorabi'ye oy veren bütün vipler geri adım atmış , bir tek rcihan71 sözünün arkasında durmuştur. Kutuge'nin Zagorabi kimsenin abisi değil , o mesaj düzeltilmeli sözüne rağmen , Heidi'de mesajını düzeltmemiştir.

      Sil
    3. bu tutumunun (ve benzerlerinin) arkasında gayet masum gibi görünen bir şey; "nostalji" yatıyor olabilir.. geçmişe duydugu özlem, çok özel bazı anlarda, a anın bir resmini yakalıyor, geçmişteki bazı şeyleri dondurmasını sağlıyor, hayatı durduruyor, birilerinin yaptığı bir şeyleri asla düzeltemeyeceğini veya bozamayacağını düşündürtüyordur belki. belki o yözdendir ilk izleniminin peşine bu kadar düşmesi, kötü tanıdığını hep kötü bilmesi... heidi o deepfreezin fişini çekmezse daha çok üzülür, daha çok şaşırır, daha çoook kere yüzleşemez gerçekle ve daha çoook kalp kırar.. artık hayatın "canlı" bir şey olduğunu anlarsa iyi eder, en azından ÇR camiası için..

      Sil
  13. zekayı kabaca "zihnin bir çok yeteneğini uyumlu bir biçimde kullanarak problem çözmek" olarak tanımlarsak Dr.Güran haklı.. problem çözme becerimiz zeki olup olmadığımızı ortaya koyuyor.. e, sorunları çözmek yerine, zamana ve unutulmaya bırakmak da bir tür "kendi zeka düzeyinin yetersizliğini" kabul olsa gerektir..

    kurnazlık ise "başkalarının zaaflarından kendi çıkarına yararlanma gücü" olarak tanımlanabilir. zeka ile ilişkili olsa da zeka'nın tamamını kapsamaz, elbet.

    bu verileri üzerinde yazıştığımız meseleye indirgersek; sonuçta, kurnazlar veya kurnaz olduğunu düşünenler, kendilerinden daha kapsamlı düşünen, fikir yürüten, olasılıkları hesaplayan ve yaratıcı çözümlerle karşılarına çıkan insanlar görmedikçe, herkesi kandırılabilir, kullanılabilir sanmaya devam ederler, diyebiliriz..

    bilgiler ve linkler için teşekkür ederim...

    YanıtlaSil
  14. “…hatırlamıyorum heidi ile aralarında çıkan tatsızlığın nedenini…”

    Komik olan ne biliyor musunuz, aslında kafaya takılacak, “neden” olabilecek bir durum bile yoktu. Ama şans işte daha doğrusu şanssızlık rcihan’ınki… insan kısmetsiz olmayagörsün bir kez, kutupta yaşayan canlının çölde işi ne, sorusuna cevap araması beyhude..:)

    Forumdaki vip üyelerimizi birlikte belirleyelim başlığını hatırlarsınız. Rcihan’ınki de iş işte, kalk sen “zagorabi’ye bir oy da benden” diye fikir beyan et!… Çok geçmeden, heidi o bildik agresif ve hatır gönül tanımaz tavrıyla : “başka vip olacak kalmadı galiba, biraz forumu takip et!” vs. diyerek olayların fitilini ateşleyip ortalıktan kayboldu.

    Oysa asıl rcihan’ın bir süreliğine ortalıktan kaybolması gerekiyordu, uyanamadı; üstüne üstlük en yapılmaması gerekeni yaptı , bu ultimotama cevap vermek gafletinde bulundu… Ne desek boş, akacak kan damarda durmuyor işte..:) heidi’ye “kime oy vereceğimi size soracak değilim” demesiyle de karşısında okl. bulması bir oldu… sonu malum, hedefe tek el ve isabetli bir atış: BAN!

    Yahu, benim okl. ile alıp veremediğim yok ki, o niye celallendi, biz heidi ile tartışıyorduk, inanmazsanız kendisine sorun… sahi, o nereye kayboldu sorularına bile cevap bulamadan gözleri açık gitti ya garibim, içime dert oldu ona yanarım…

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Vah anam vah! Vah anam vah!
      Dünyanın bütün ezilen erkekleri birleşin.
      Bir dişi kaplan ve bakıcısı erkekler dünyasını muma çevirebiliyor.
      Kösem, Hürrem cirit atıyor, harem ağasıyla binbir dalavere dönüyor. Zavallı erkekler ellerine tutuşturulan çizgiromanla oyalanıyor. Millet iktidar peşinde erkeklerde cizgiroman.
      Mr.Yer6'nın tarihe geçecek sözlerini tekrarlayalım.
      Kusura bakmasınlar ama, ellerinde tuttukları şey hakettikleri şeydir!

      Sil
    2. tamam, hatırladım. kötü polis ve ondan daha kötü bir başka polis'in anahtarsız kelepçe kullanma hobisinin günyüzüne çıktığı vakalardan biri daha..

      tuttu mu "topluma kazandırana kadar" rahat edemeyen, içleri görev aşkıyla yanan insanlar, yani. malesef belli bir "duruşunuz" varsa bazıları bu durumu "duran top" olarak görme eğilimlerine yenik düşüp şut çekmeği isteği duyuyorlar.. rcihan'a geçmiş olsun demekten başka yapacak ne var, artık?

      Sil
    3. "Mr.Yer6'nın tarihe geçecek sözlerini tekrarlayalım." :)
      malesef tarihi hep kazananlar yazmış... e hacıyatmazların kaybettikleri de görülmediğine göre, bizim söz tarihe mal olamayacak gibi görünüyor.. tarih hacıyatmazlara "mal" olur genelde..

      Sil
  15. Eh artık bunca ikaz ve uyarıdan sonra, forum koridorlarında gezerken kutup ayısının online ışığına dikkat edelim lütfen, yanıyorsa parmak uçlarına basarak uzaklaşalım, yeni bahtsız bedevi-kutup ayısı hikayeleri oluşmasın.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. ışıkla olmaz o iş.. trafik kurallarına tınmama eğilimli toplumda "kazaları" engellemez ışık mışık... eğitim şart! :)

      Sil
  16. kulaklarım çınlıyordu ne zamandır,demek bundanmış :) gerçekten oklitus-heidi mussoliniyi kıskandıracak işler yaptılar o zamanlar forumda :) banlandığımda üstad kutuge beni aradı ve banı kaldıracağını söyledi,ben de kendisine forumun olmayan:) huzuruna bir de ben tuz biber olmayayım diye teşekkür edip böyle bir şey yapmasına gerek olmadığını söyledim.Olayın benim yönümce bilinen kısmı budur.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. mahlas'ınızı belirtmediğiniz için havada kalmış biraz mesaj... belki mesajı yerli yerine "oturtmak" istersiniz.. :)

      Sil
  17. ah evet ya pardon rcihan71 ben :) acemisiyim bu işlerin :))

    YanıtlaSil