24 Mayıs 2012 Perşembe

Rapor (Çok Gizli)...

Kurmay Albay Oklitus'un hazırladığı plan uyarınca uygulamaya konan "Vipcort Harekatı", diğer Kurmay Subaylar tarafından tartışılmaya fırsat bulamadan General Timurkhan'ın ateş emri vermesiyle aniden başlamış, ilk saldırıda hızlı bir ilerleme kaydetmiş, hazırlıksız yakalanan 17 stratejik nokta ele geçirilmiş, muharip kuvvetler diğer 21 hedefe yöneleceği sırada, ÇF Generallerinden kıdemce üstün bir diğeri olan Kutuge, bu harekatın destek kuvetlerine zarar vermek, dost ateşiyle kendi askerlerini öldürmek anlamına geldiğini görmüş ve harekata dolaylı yoldan müdahale edip, sonlanmasını sağlamıştır. Bu arada ele geçirilen bazı stratejik hedefler tekrar "düşmana" bırakılmıştır.

Öte yandan, Vipcorlatma Cephesinde ele geçirilecek hedefler arasında gösterilen stratejik bir noktanın zaten ÇF Ordusu elinde bulunan bir meskun mahal oluşu nedeniyle, bu noktaya saldırının ağır kayıplara ve ordu içinde moral bozukluğuna neden olacağını öngören Kurmay Albay Mr.Yer6 ile Kurmay Albay Oklitus arasındaki derin görüş ayrılığı su yüzüne çıkmıştır. Kurmay Albay Oklitus ve Kurmay ABlay :) Heidi'nin sözkonusu meskun mahale henüz harekat başlamadan önce de ellerindeki güçlerle çeşitti defalar "Tatbikat" adı altında saldırmış ve tahribata neden olmuş olmaları, Binbaşı Andersen yönetimindeki bu stratejik karakolun planlanan hedefler listesine özellikle yerleştirildiğini düşündürtmektedir.

Harekat başladığı sıralarda Kurmay Albay 25Temmuz, Forum Genel Kurmayı'nda görevli tüm General ve Albaylara yönelik bir genelge yayınlayarak Kurucu Generallerin uzun zamandır ordunun başında bulunmayışından duyduğu rahatsızlığı dile getirmiş ve “bu orduda yer almaktansa yeni bir ordu kurmayı yeğlediğini” belirtmiş, oluşturulacak yeni ordu için Kurmay Subay aradığını ilan etmiştir.

Kurmay Albay Oklitus, Kurmay Albay 25Temmuz'un yayınladığı genelgede belirtildiği üzere, kurulması önerilen yeni ordunun nasıl yapılanacağına dair de bir plan hazırlamış olduğunu, Kurmay Albay Mr.Yer6 ile girdiği tartışmada ağzından kaçırmıştır.

Gerek Kurmay Albay Oklitus tarafından sunulan ve ÇF Generallerinden Timurkhan tarafından derhal uygulamaya konan "Vipcort : Dost Ateşi" planı, gerek Kurmay Albay 25Temmuz'un halihazırdaki düzenli orduyu bırakıp yeni ordu kurma planı ve gerekse Kurmay Albay 25Temmuz'u destekler nitelikteki bir planının Kurmay Albay Oklitus tarafından dile getirilmesi, Kurmay Albay Mr.Yer6'yı bölünme sürecinde son aşamaya gelindiğine dair ikna etmiştir.

Diğer Kurmay Subayların, olaylar ve gelişmeler arasında bağlantı kurmadıkları ve durumun vahameti konusunda Kurmay Albay Mr.Yer6 ile aynı düşünceyi paylaşmadıkları gözlenmiştir.

Başlatılan sürecin noktalanması ve nihai hedefe ulaştıracak son çatışmanın ateşlenmesi için, Binbaşı Andersen yönetiminde bulunan meskun mahali ÇF topraklarına bağlayan çelik köprü kritik önem taşımaktadır.

Saygılarımla bilginize sunarım...

12 yorum:

  1. Yorum gönder dediği,için yazıyorum...
    Hiçbir ard niyetim yoktur,öncelikle bilginize.

    Çizgiliforumu muhatap almanız yüceltmeniz diye düşünüyorum.
    Ayrıca meyve veren ağaç misali.

    son tahlilde..derler.ya..
    Forumdaki paylaşımlar hep ilk ve kalacak diyorum.
    Sevgilerimle sevgili yer6.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. hernekadar ÇF'ye vuruyormuşum havası varsa da, "yüzleşme" başlğında belirttim, "gerçek" ancak onu kabul ettiğimiz oranda doğru yolu gösterir... gerçeği inkar yanlış yollara saptırır. hele bir de birileri sürekli yanlış yönü işaret etmeyi sürdürüyorsa, iş buralara gelir işte...

      üye ve admin seviye tespit sınavlarına bir göz at, göreceksin ki, eleştirdiğim şey sadece ÇF değil. onun da dahil olduğu altkültüre dahil olanların bizi yanlış yollara iten tutum ve tavırlarını da eleştirdiğimi fark edebilirsin.. artık dışardayım ve söylemenin zor olduğu şeyleri dile getirmek daha kolay benim için.

      gerçeği inkar ve örtbas bizi bu noktalara getirdi. egosu uğruna gözgöre göre haksızlık yapmakta direnirse birileri, onlarla aynı yolda yürümek istemeyen birileri çıkar elbet.

      yoksa, bir anlamda sanal kimliğimi uğruna feda ettiğim ÇF'yi, oradaki "adam gibi adamları" halen seviyorum... hatta şu an onaylamaz bakışlarını üzerimde hissetsem de değişmeyecek bu.. o bakışları oynadıkları veya oynamayarak süreci etkiledikleri kendi rollerine de çevirirler belki...

      nesye son bölümlerde taşlar daha da yerleşecek yerine... sanırım sen de bu noktaya gelişimizin kaçınılmaz olduğunu görürsün okuyunca..

      Sil
  2. Hakikaten çok başarılı bir yazı dizisi oluyor.

    Üzücü noktalar da olmasına karşın (bilhassa işin içinde olanlar açısından), ben dışardan biri olarak kahkahalarımla takipteyim. Özellikle Binbaşı Andersen'in başına gelecekleri sabırsızlık ve merakla bekliyorum.

    Son söz olarak 2006 yılında büyük usta Adnan Aybaba'nın Telegol'de söylediği ve klasikleşmiş olan şu lafı tekrarlamak istiyorum:

    "Vay anam vay...neler dönmüş Serhat ya..!"

    P. K.

    YanıtlaSil
  3. Zümrüd'ü Anka Kuşu akşam yemeği menüsündeki yerini aldıktan sonra kurtuluşu yoktuki. Avlanacak, yalımdan tüyleri yolunacak, eti şarapta marine edilecek, kısık ateşte bir güzel kızartılacak ve sıcak sıcak servis edilecek.. Tabi yanında, lezzetine lezzet katsın diye başka av etleri de sunulacak sofraya. :)

    YanıtlaSil
  4. Meseleyi hala kavrayamayan kimseler olması şaşırtıcı. Alınmasınlar ama, at gözlüklerini takmış, burunları doğrultusuna gidiyorlar. Kim dost, kim düşman ayıramıyorlar. Zaten onlar öyle olmasa, fesatlar bu kadar rahat dolap çevirebilirler miydi.
    Yeni ordunun planları çoktan yapılmıştı, ama yetişmiş subay ve askere ihtiyaç vardı. En kolay yol ÇF'daki yetişmiş subayları ve askerleri sudan bahanelerle küstürmekti. Bir şekilde kovulan,uzaklaştırılan subay ve askerler yeni ordunun kucağına düşecekti, ayrıca ÇF'da huzursuz ve uygulamalardan memnun olmayanlar gönüllü olarak yeni orduya katılacaklardı. Öylede oldu. Bunların başka forumlara dağılması zaten söz konusu olamazdı, yılların verdiği birliktelik, dostluk arkadaşlık paylaşım onları topluca sevkedecekti.
    ÇF'u açıkçası budayan, varolan gücünü en alt seviyelere indiren Oklitus şimdi yeni orduda mahlas değiştirip generallik yapmaktadır.
    Ona uyup kendi forumunu yerle bir eden Timur-kan da heralde şaçını başını yolmaktadır. Ya da daha meseleyi kavrayamamiş, su kaçağının nereden olduğunu araştırmaktadır.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Timurkhan'ın yanlış hamleler yaptığı açık olmakla birlikte bu "kurmaca" içinde nerede yer aldığına dair kesin bir hükmüm yok. O yüzden de Facebook sayfasında olayların yaşandığı çerçevede değil, çerçevenin yanındaki boşlukta resmedilmiştir, tıpkı Mr.Yer6'nın yavaş yavaş uzaklaşıp çerçeve dışında kendine ait boşluğa yerleşmesi gibi... Timurkhan'ın konuşma balonlarına da dikkat edilir diye ummuş ve Facehugger'ın yüzüne yapışmasından sonraki balonları göğüs kafesine yerleşen alien tohumuna dublaj yaptırmıştım.. :) kendini 16. karede tanıyan Timur bu ayrıntıları fark edebilir mi, fark etse tutumu değişir miydi, bilmiyor ve artık umursamıyorum da. herhangi bir şeyi fark edebilecek olsaydı sanırım bu noktada olmazdık..

      Sil
  5. işbirlikçilerin planları tuttu.
    ÇF ordusu birkaç vatansever-vefalı Askerin gayretleriyle yaşıyor.
    Bu vatan evladı mehmetçikler; Alp Yağmur, Tomates, Gambit_269, Okaner
    Bu dört vatanseverin şehit olduğu gün, ÇF bölünecek.
    Bayrak inecek, ezan dinecek.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. ÇF'un asıl tutunduğu dal palio68'dir. Geniş arşivi ve hazır taranmış stoğuyla ÇF'yi uzun zaman daha besleyebilir. O yüzden de onun duruşu hayati önemde.

      Lakin görüyorum ki, onun üzerine de bir oyun oynanmakta. Belki o konuyu da konuşuruz ilerde.

      Sil
  6. Anlatım tekniği açısından çok başarılı ve elbette bir o kadar da öğretici… Aralara serpiştirilen eğlenceli dili ile de usta işi, kutlarım mr.yer6.. Öte yandan blog işleyişi için aynı şeyleri söylemek zor. Bu işleri pek bilmem ama sanırım teknik bir aksaklık var. Yorum eklemek tam bir azap. Yazacaklarınızı yazıp kontrolünü yapıyorsunuz, yayınla diyorsunuz panel aniden uçuyor; e, ne oldu şimdi yayınlandı mı ki? deyip kalakalıyorsunuz. Kafası eserse kabul ediyor, eşref saatine denk geldiyseniz ne ala… ha bire cebelleşiyorum, vazgeçmek üzereyken nihayet imana geldi.:)

    Çizgili Forum’un bir süredir kapalı olması kafaları karıştırmış, hatta bir arkadaş; “sanıyorum ki Eskikitaplarım olduğu gibi Çizgili Forum halini aldı” diye yorumlamış bu süreci… ÇF şu an faaliyette, zaten öbür türlüsü olası değildi.

    Forumun bir süre ara vermek zorunda kalması , anladığım kadarıyla, ayrılanların “benden sonra tufan” mantığıyla oluşturduğu ve geride bıraktığı yıkıntının giderilmesiyle ilintili olmalı.. İçindeki büyümemiş çocuğun saflığından dem vurularak, her defasında davul-zurna ile de duyurularak, gelin bakın ne ciciler getirdim deyip forum içine konan her bir tuğla belli ki bir bir sökülüp, kullanılamaz hale getirilmiş…

    Söyleyen ne güzel söylemiş: Ne diyebiliriz ki… “Dostlar arasında” olur böyle şeyler…

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Doğrusu blog işinden ben de anlamıyorum pek. Blogger'ın sunduğu temel şablon üzerine kurdum burayı. Mantıken en problemsiz şablon olması lazım ama belki browser seçiyordur, bilemiyorum..

      ÇF, içindeki insanlar bu iş bitti demedikçe bitmez. Ama yaşam dediğimiz şeyin bir amaç dğrultusunda sürdürülmesi halinde anlamı var gibi gelir bana.. Çizgiroman'ı sevdirmek, o türe ait ülkemizde yayınlanmış eserleri sayısal kütüphanemize kazandırmak, çizgiroman'ı yaşatmak ve bu konudaki bilgi birikimini artırmaksa amaç, bu amaç uğruna yapılan çok az şey kalmıştı forumda. E-kitap kapmıştı yoğun akışı. yani foruma ismini ve amacını veren çizgiroman ikincil duruma düşmüştü.

      ÇF yaşar, ama sadece hayatta kalmak için değil, amacını hatırlayıp o amacı gerçekleştirmek üzere asli işlevini yeniden yerine getirmeye başlayabilirse..

      netekim, bu kadar yazıp uğraşmamızın nedeni de ÇF'a zarar vermek değil, yaşaması için doğru yolu göstermeye çalışmak. Bu doğru benim doğrum tabi, illa da genel geçer bir doğru olmayabilir..

      Sil
  7. Ayrılanlar sözü biraz hafif kaçtı, zorla cortlatılan onca emek verdikleri forumdan tazminat ödenmeksizin kovulanlar deseniz daha doğru olmaz mı, ne yaptı bu adamlar, kendilerine ait depolama sitelerindeki yerleri boşaltmaları en doğal hakları heralde. Kovuldukları şirketin mallarını niye depolarında saklasınlar?
    Adamı kovuyorsan, emeklerini de kovarsın daha dürüstçe olmaz mı?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Doğrusu benim tercihim bir ürün neresi için yapıldıysa orada kalması. Ama herkesin yolu farklı, amacı da öyle tabi. Paylaşımlarını silenleri veya olduğu yerde bırakanları ne alkışlar ne de eleştiririm. Anlamaya çalışırım sadece..

      Kişi kendini kötü hissederek ayrılırsa birinden, onunla ilgili anılarını yok etmek için bir yol arıyor genelde. ÇF'a veya benzerlerine uyarlarsak kovulan üyelerin paylaşımlarını yok etmek için güçlü bir dürtü duymaları ne beklenmedik bir şey, ne de alışılmadık..

      Öte yandan, teknik olarak forum yönetimlerinin tek tek tarayıp paylaşım silmesi pek de kolay değil. hele ki toplu ayrılmalar söz konusu olunca. zaten silmek istenen bir şey de değildir. Kendi bakış açılarından onlar da haklı olduklarını düşünür ve "paylaşmasaydın kardeşim" denir..

      kim şapkayı önüne koyup düşünüyor ki, hak edir, kim haklıdır? Pencereden görünen manzara, başka bir eve taşınmadıkça hep aynı kalır yani.. :)

      garip ama devran yine de dönmeye devam eder.. :)

      Sil