19 Nisan 2013 Cuma

Soyut Evrenin Ezcümle Kısa Tarihi, 1. CİLT! :)

Sıkışmış halde bulunan mikro evren, tapası açılan şişeden dışarı sızarken oluşan vakum makro evreni bükmekte, bir bölümünü içeri sürüklemekte, dışarı fırlayan ateş özlü varlıklar da bilinen evreni yanılsamalarla doldurmakta, dezenforme ederek gerçekliği çarpıtmakta ve Yıldız gemisi Vipcortist'in zamanın bile donduğu olay ufkunda asılı durduğu o karadelik giderek bir uzay girdabına dönüşmekte, çekim alanına giren her şeyi, ışığı bile yakalayıp hapsetmekte, hemen yanıbaşındaki küçük solar sistemi tehdit etmekteydi.

Üzerinde yaşam barındıran M sınıfı gezegenlerin sema edercesine döndüğü ikiz yıldızlı solar sistemde PAY formlu yaşam ilkin WeTu gezegeninde belirip evrimleşmişti. İkiz güneşler çevresinde geniş ve kavisli bir yörüngede ilerleyen bu devasa kütlenin kaynakları, üstünde çeşitlenen hayat biçimlerine yetmemeye başlayıp tükenişe geçince, bir grup maceraperest kendileri için daha bereketli topraklar bulma arayışına girmiş ve ÇizRom güneşinin yakın bir uydusuna göç etmek zorunda kalmıştı. Bu ayrılıştan kısa süre sonra WeTu muazzam bir patlamayla parçalanmış, sisteme dağılan irili ufaklı kütleler zamanla ikiz güneşler olan ÇizRom ve Eb2ok çevresinde yeniden yörüngeye girmiş, küçük bir kaç gezegenle birlikte asteroit kuşağını oluşturmuştu.

Birbirinden farklı özellikleri bulunan, farklı tayflarda ışınım yayan, değişik çekim gücü, kütlesel yoğunluğu ve manyetik alanı olan iki yıldızın varlığı solar sistemde kararsızlık yaratıyor,  tüm gökcisimlerini beklenmedik tehlikelerle burun buruna getiriyordu. WeTu'yu yok oluşa sürükleyen de solar sistemin dengesiz yapı ve bileşenleriydi. İşte bu dev gezegenin parçalanmasının yarattığı şok dalgaları maceraperestlerin yerleşip ÇiFor ismini verdikleri gezegeni de belirsiz aralıklarla vurmaktaydı. Gökkubbenin dayattığı zorluklara karşın kısa sürede serpilmeyi başaran ve kendilerince bir medeniyet geliştirip belli bir düzeye yükselen ÇiFor, gerek şok dalgalarından korunmak, gerek yapısal büyüme gereksinimlerini karşılamak ve gerekse yaşamsal kaynakların dağılımını düzenlemek için bir siyasi sistem arayışına girişmişti. Yönetim ve örgütlenme biçimi olarak akil adamların önerdiği kast yapısına dayalı büyüme planının uygulanmaya koyulduğu günlerde gezegen, gelişmelerden hoşnutsuz olanların başkaldırması ile sarsılmış, isyanı sert tedbirlerle bastıran ÇiFor yönetimi, huzursuzluğun elebaşlarını ve potansiyel tehdit unsuru olan grupları uzay boşluğuna sürgüne göndermişti.

Dağınık halde boşlukta sürüklenen uzay gemileriyle bilinmeze doğru yol alan sürgünler ÇiFor'un eski hükümdarı, yeni asisinin komutasındaki Bakunstar Galaktika çevresinde toplanmaya başlamış, sonrasında uygun bir gezegen bulup burayı yaşama elverişli hale getirmişler ve yayıldıkları dünyaya ÇiDi ismini vermişlerdi.

PAY formlu yaşam gelişimine elverişli olmayan ReRom ve AltMa isimli gezegenler ikiz yıldızlı solar sistemin kültür ve ticaret merkezleri durumunda olsalar da, ÇizRom güneşi etrafında yakın iki farkı yörüngede yol alan ve birbirlerine zıt yönde hareket eden ÇiFor ile ÇiDi gezegenleri kısa sürede sistemin majör unsurlarına dönüşmüşlerdi.

Sahip olduğu zenginlikler nedeniyle halen bir cazibe merkezi olan ÇiFor'un elinde bulundurduğu kaynakları saldırgan bir kıskançlıkla savunmakta oluşu karşısında, sürgünler gezegeni ÇiDi halkının geride bırakmak zorunda kaldığı değerler üzerinde hak iddia edişi ve ÇiFor'un yürürlüğe koyduğu siyasi sistemin ÇiDi yaşam alanını kısıtlaması, iki majör unsur arasında kıyasıya bir savaşın patlamasına neden olmuştu. Her iki taraf da birbiri içinde beşinci kol faaliyetleri yürütmeye başlamış, ÇiFor sert ve yıkıcı önlemlerle potansiyel tehditleri asgariye indirmeye çalışırken, ÇiDi yasal yollarla edinemediği ama yaşamsal gereksinimi olan malzemeyi temin için kaçakçılardan yararlanmaya girişmişti. Uzay sınırında küçüklü büyüklü çatışmalar ile başlayan gerilim giderek yayılmış ve topyekün savaşa dönüşmüş, tarafların zaman zaman Baan ismi verilen kitle imha silahlarına çekinmeden başvurması can ve mal kayıplarını artırmış, dünyalar arasındaki düşmanlığı kemikleştirmişti. Ancak tüm savaşlarda olduğu gibi bu savaş da gerilimden beslenen ve kendine has ekonomisinden nemalananlar türemesine de yol açmıştı. SNaylon ismi verilen bu yeni tür bir kaç temel model üzerine biçimlenmiş, bu temel modellerin klonlanması yoluyla üretilen SNaylon ajanları her iki gezegende de faaliyete geçmişti.

ARKASI YARIN...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder