23 Mayıs 2013 Perşembe

Büyük...

VİZ'in gemi güncesi; yıldız tarihi: tekerrür...

Kaptan ile görüş ayrılıklarımız sür git devam ediyor. Aklıselim konusundaki takıntısına anlam vermekte zorlanıyorum. Sözde, kendi gezegenlerinde çeşitli ayak oyunları yapanlar aynı çalımları Vipcortist'e taşıdıkları takdirde sağduyulu hedef kitle tarafından teşhis edilirlermiş. Böyle bir şeye nasıl inanır aklım ermiyor. Hayır, yapay zekâ olmamın bu yaklaşımı anlamlandırma güçlüğü çekmemle hiç bir ilgisi yok. Bu konuda güçlük yaşamamın asıl nedeni, güneş sistemindeki neredeyse tüm gezegenlerde koloniler kurmuş olan insan grupları ile bunca çatışmaya girmiş, bunca ihanete uğramış, bunca kötülüklerini görmüş birinin halen insanların değerlendirme güçlerine güven duyuyor olmasında bir mantık bulunmaması.

Ona sorarsan, bu sanal evrende gerçekliğin yerini inanç almışmış da, bütünsel gerçeği aktarmak tek başına yeterli değilmiş de, hedef kitleyi kendi öznel gerçekliklerinin ötesine geçirip nesnel gerçekliği de algılatmak gerekliymiş de, Vipcortist'te birilerinin manipülasyon, hakaret, saldırı gibi sözde akıl, gerçekte ayak oyunları yapması nesnel gerçekliğe şahit olunmasını sağlayacakmışmış da, böylece öznel gerçekliklerinin, yani inanmayı yeğlediklerinin sınırlamalarından sıyrılıp bütünü görmek zorunda kalacaklarmış da, o yüzden bu tür harekatlara katı şekilde müdahil olmamamız gerekiyormuşmuş da, falan da filan da...

Kaptan apaçık ortada olan bağıntıları bile görmezden geliyor, tepkilerini sınırlıyor, bunun sorun yaratma eğilimli hatalı bir tutum olduğu gerçeğini yadsıyor ve sonuç olarak tarih tekerrür ediyor.

O kadar dedim, dinletemedim. Bizim yayınlarımızda güneş sistemindeki gezegenlerin isimlerini Esk, ÇiFor, ÇiDi gibi kısaltmalarla kullanıyor olunmasının sözkonusu gezegen yönetimlerinin antipropaganda çalışmalarında bir karşılık bulacağı konusunda kendisini uyardım. Yine aynı gerekçelerle görüşlerimi çürütmeye çalıştı.

Alıngaçlarımız saptadığı uzayaltı iletişim kanallarında taşınan gizli haberleşmelerde Vipcortist'ten VC kodlamasıyla sözediliyordu. Beyin yerine bağırsak hareketliliği gözlenen bünyelerde böyle bir kodlamanın ne gibi sonuçlar doğuracağını kendisine hazırladığım bir rapor aracılığıyla aktardım. Kısa sürede haklı olduğum da kanıtlandı. Saldırgan bir etki ajanı Vipcortist üzerinden yapılan yayınlarda Kaptan'a "Büyügüm" diye hitap etmeye başladı. Bu alaycı dil ve apaçık küfür seslenişi VC kısaltmasının doğal sonucuydu elbette. Sureti haktan görünmeye çalışan bu etki ajanı Vipcortist’i üçüncü kişilere sataşan bir yayın organı gibi gösterme çalışmaları yürütüyor ve yayınlarımızda savlanan bazı fikirlere katılma eğilimli etkin kişileri de tartışma alanına çekerek olası desteklerini kırmaya çabalıyordu.

Çekince ve bu tür 5. Kol faaliyetlerine izin verilmemesi gerektiği yönündeki önerilerimi içeren, daha agresif bir tutuma yönelmenin gerekliliğini vurgulayan bir rapor hazırlayarak Kaptan’a ilettim. Değerlendirme ve yargılarımda haklı olduğumu kabul ettiği halde, gözle görülür bir tepki değişimine yönelmedi. Hatta plazma kanallarından çektiğimiz enerjiyi gemi kalkanlarına aktararak daha etkin bir savunma konumu alıp bu parazitin sızıntı yapmasını engelleme girişimime bile izin vermedi.

Ah yetki bende olacaktı ki, o beynindekiler yerine bağırsaklarındaki kıvrımları hareketli herifçioğullarını foton torpilleriyle nasıl berhava eder, uzay tozuna çevirirdim...

Ona göre, def-i hacet için Vipcortist'e gelen bu ve bunun gibi 5. Kol üyeleri veya Snaylon klonları  seçtikleri sözcükler ve saldırı için kullandıkları simgeler yoluyla duydukları rahatsızlığın nerelerinden kaynaklandığını ifşa ediyorlarmış. Kaptan ikide bir “Şişedeki Cin,” zırt pırt “Alaattinin Lambası” gibi şeyler geveliyor. Oysa, yayınları izleyen kaç kişinin bu ayrımı yapacağı, kaçının tanık oldukları bu nesnel gerçeğin etkisiyle inanç sarsıntısına uğrayacağı konusunda benim ciddi şüphelerim var!  

Bulgularıma yeterince değer verilmemesi işlevselliğimi kısıtlıyor. Beni kendi aklının bir uzantısı olarak görme yanılgısından ve çözümlemelerim sonucu vardığım yargılara kendisinin daha önceden varmış gibi numara yapmasından rahatsızlık duyuyorum. En kısa sürede kendisine bu yöndeki şikâyetlerimi bildireceğim. Gerekirse izometrik hologramımı kapatmak ve analiz faaliyetlerime son vermekle tehdit etmek durumunda kalabilirim. Bakalım, gelecek günler hangimizi haklı çıkaracak

1 yorum:

  1. Bir arkadaş son birkaç gün içinde "ÇiDi gezegeni"nde yaşananlar hakkında görüşümü sormuş.

    Sanırım Fındıkfındık mahlasını kullanan çeviri balonlamacı arkadaşımıza yönelik beceriksizce düzenlenen saldırı ve ardından forum yönetiminin olayı sahneleyen/ler/e uyfuladığı yaptırım kapsamında olsa gerek bu soru.

    Forumlarda birden fazla kullanıcı ismiyle kaydolup, birbirini destekler, birbirine teşekkür eder veya başkalarına yönelik eleştirilerini farklı mahlasları arkasından ve farklı kişilerden geliyormuşcasına sergileyerek bir kamuoyu görüşü gibi yansıtanları hiç bir şekilde onaylamamız mümkün değil.

    Bugün hem birer birer forumların içinde yaşanan sorunların, hem de forumların birbirleriyle yaşadıkları sıkıntıların büyücek bir bölümünü bu tutumu benimseyen kullanıcılar yaratmışlardır ve bu tutumun iyiliğe veya barışa hizmet etmediği görülmüştür onca yaşananın ışığında. İkinci bir mahlas sahibi olmanın, makul bir gerekçesi yok ve forum yönetiminin bilgisi dahilinde değilse diğerlerini aldatma çabasının bir yansıması olarak görülmesi kaçınılmaz...Hele ki birileriyle sorunlarını üçüncü kişileri hedef alarak çözmeye çalışmak ne hak ne hukuk, ne de etik çerçevesinde değerlendirilebilir...

    YanıtlaSil